İngiliz Ajan Hempher ve Sömürgeler Bakanlığı
görevlisi arasında yaşanan, yıllardır biz Müslümanların göremediği ve
sürekli aynı tuzağa düştüğü oyunun diyalogları;
Altı ay sonra, kendimi Irak’ın Basra şehrinde buldum. Basra’da, Arap, Fars ve biraz da Hıristiyan vardı.
Bir gün, Sömürgeler bakanlığında Sünni ve Şii ihtilafından söz ettim, (Müslümanlar, hayattan bir şey anlasalar, aralarındaki Şii-Sünni ihtilafını kaldırır ve birleşirler) dedim. Biri, hemen sözümü keserek, (Senin vazifen bu ihtilafı körüklemektir. Müslümanların nasıl birleşeceğini düşünmek değildir) dedi.
Sekreter, Irak seferine çıkmadan önce, bana dedi ki:
(Hempher, bu sefer vazifen, bu ihtilafları iyice tanımak ve bakanlığa bilgi vermektir. Müslümanların arasındaki ihtilafı şiddetlendirebilirsen, İngiltere’ye en büyük hizmeti yapmış olacaksın.
Biz İngilizler, refah ve saadet içinde yaşamamız için, bütün dünya devletlerinde ve sömürgelerimizde tefrikalar çıkarmak zorundayız. Osmanlı Devletini de ancak böyle fitnelerle yıkabiliriz. Böyle olmazsa, sayıca az bir millet, sayısı çok olan bir millete nasıl hüküm edebilir?
Bir gün, Sömürgeler bakanlığında Sünni ve Şii ihtilafından söz ettim, (Müslümanlar, hayattan bir şey anlasalar, aralarındaki Şii-Sünni ihtilafını kaldırır ve birleşirler) dedim. Biri, hemen sözümü keserek, (Senin vazifen bu ihtilafı körüklemektir. Müslümanların nasıl birleşeceğini düşünmek değildir) dedi.
Sekreter, Irak seferine çıkmadan önce, bana dedi ki:
(Hempher, bu sefer vazifen, bu ihtilafları iyice tanımak ve bakanlığa bilgi vermektir. Müslümanların arasındaki ihtilafı şiddetlendirebilirsen, İngiltere’ye en büyük hizmeti yapmış olacaksın.
Biz İngilizler, refah ve saadet içinde yaşamamız için, bütün dünya devletlerinde ve sömürgelerimizde tefrikalar çıkarmak zorundayız. Osmanlı Devletini de ancak böyle fitnelerle yıkabiliriz. Böyle olmazsa, sayıca az bir millet, sayısı çok olan bir millete nasıl hüküm edebilir?
FATİH KELEŞ
0 Yorumlar