Türkçe ve Arapça ile Kur'anı ve ahkam-ı İslamiyeyi çok iyi öğrenmiştim.
Fakat, bakanlığa Osmanlı Devletinin zayıf noktalarını gösterecek bir
rapor hazırlamayı başaramamıştım.
İki saat süren toplantıdan sonra, sekreter bu başarısızlığımın sebebini
sordu. Ben de, (Önceki vazifem dil ile Kur’an ve İslamiyet’i
öğrenmekti. Bunun haricindeki işlere fazla vakit ayıramadım.Fakat, bu
sefer sizi memnun edeceğim) dedim.
Sekreter, (Elbette başarılısın ancak birinci olmanı isterdim) dedi ve şöyle devam etti:
(Hempher, gelecek seferki vazifen ikidir:
1- Müslümanların zayıf noktaları ile, onların vücutlarına girip, mafsallarını ayırmamızı sağlayacak noktaları tespit etmektir. Zaten, düşmanı yenmenin yolu da budur.
2- Bu noktaları tespit edip, dediğimi yaptığın zaman, yani Müslümanların arasını açıp, onları birbirine düşürebildiğin zaman en başarılı ajan olacak ve bakanlık madalyasını kazanmış olacaksın.
Onlar bile bunları apaçık bir şekilde görebiliyor iken, yüzyıllardır biz Müslümanlar bunları göremiyoruz maalesef..
Sekreter, (Elbette başarılısın ancak birinci olmanı isterdim) dedi ve şöyle devam etti:
(Hempher, gelecek seferki vazifen ikidir:
1- Müslümanların zayıf noktaları ile, onların vücutlarına girip, mafsallarını ayırmamızı sağlayacak noktaları tespit etmektir. Zaten, düşmanı yenmenin yolu da budur.
2- Bu noktaları tespit edip, dediğimi yaptığın zaman, yani Müslümanların arasını açıp, onları birbirine düşürebildiğin zaman en başarılı ajan olacak ve bakanlık madalyasını kazanmış olacaksın.
Onlar bile bunları apaçık bir şekilde görebiliyor iken, yüzyıllardır biz Müslümanlar bunları göremiyoruz maalesef..
FATİH KELEŞ
0 Yorumlar