Kendi
silahını, uydusunu, araçlarını üreten, IMF'ye olan borcunu sıfırlayan
ve geçmişten günümüze kangren haline dönüşmüş olan meselelerini
çözümleme yolunda somut adımlar atan Türkiye, dış yönetmenlerin yazdığı
senaryo ile iç aktörler aracılığıyla çelmelenmek istenmiştir ve
istenmektedir.
Bu çelmelemenin altında yatan neden; yıllardır
ülkemize silah satan, uzay teknolojisi pazarlayan, araç temin eden ve
IMF aracılığı ile ülkemiz üzerinden faizcilik yapan ve yine ülkemizin iç
meselelerini kendi çıkarları ve menfaatleri için bir araç olarak
kullanan Küresel Güçlerin çıkarlarına ve menfaatlerine zıt düşmesidir.
Bugün Mısır'da yaşanan olaylar da bu eksende değerlendirilmelidir ve
okunmalıdır.Çünkü Arap baharı sonrası Küresel güçler toplumu ikna edecek
ve Arap baharı algısıyla örtüşecek bir yeni Hüsnü Mübarek
yarattıklarını düşünüyorlardı. Oysa ki, Mısır'da çıkan tablo Küresel
Güçlerin yanıldığını gösteriyordu.
Türkiye'yi model alan, Filistin'e sınır kapılarını açan, Filistin
hükümetine her anlamda yardım eden yeni Mısır Hükümeti, gerek Küresel
Güçlerin gerekse İsrail'in çıkarlarına ve menfaatlerine tamamen ters
düşmekteydi.
Kısacası Küresel Güçler kartlarını yanlış
oynamışlardı. Bunun farkına varmaları da bugün ki Mısır olaylarının
doğmasına neden olmuştur.
Bölge de model alınan ve Osmanlı
Çizgisinde ümmetçi ve birleştirici politikalar üreten Türkiye'nin ve
Türkiye yanında saf tutan bölge ülkelerinin bugün kırılmalar ve artçı
sarsıntılar yaşamasının ana sebebide budur.
Bu nedenle
önümüzdeki günlerde veya aylarda buna benzer birden fazla kırılmalar ve
artçı sarsıntılar yaşayacağımızı kestirmek zor olmasa gerek.
0 Yorumlar