Öte yandan “yolsuzluk ve rüşvet”
suçlamasıyla yürütülen Operasyonun merkezinde Halkbank’ın bulunduğunu,
diğer operasyon ayaklarının ise çerez olduğunu belirten ekonomistler,
“İsrail, Halkbank’tan fena halde rahatsızdı” dediler.
Halkbank’ın son 11 yıl içinde mali disiplin açısından çok iyi
yönetildiğini belirten ekonomistler, yolsuzluk yapılamayacağını
belirtiler.
Ayrıca AK Parti iktidarı döneminde, zarar eden
banka konumundan 2 milyar doların üzerinde kâra geçen banka konumuna
yükselen Halkbank’ın İran’la yapılan ticaretteki kilit pozisyonunu
hazmedemeyen İsrail lobisinin operasyon yaptığı öğrenildi.
OPERASYONLAR İSRAİL DESTEKLİ VE İHBARLI OLABİLİR
Prof.Dr. Hasan Köni: (Uluslararası İlişkiler uzmanı)
Prof.Dr. Hasan Köni, “İran ile ilgili bir konu varsa, Amerika ve
İsrail’in mutlaka orada bir parmağı vardır. İran ile Batılı ülkeler
arasında nükleer enerji konusunda altı aylık ara anlaşma sağlandı. Bu
altı ay içinde herhangi olumsuz bir durum olmazsa kalıcı anlaşma
imzalanacak. Ara anlaşmada bazı ambargolar kalktı, asıl anlaşma ile de
tamamen kalkacak. Bunun sonucu olarak da sınır komşumuz İran ile
milyarlarca doları bulan ticaret hacmimiz olacak. Siyasi ve ticari
ilişkiler daha da gelişecek. Tabii bundan en çok rahatsız olacak
İsrail’dir. Zaten bu anlaşmayı istemediklerini bas bas bağırıyorlar. Söz
konusu anlaşmayı sekteye uğratmak için her yolu deneyebilirler. Şu an
Türkiye’de devam eden ve İran’ın da adı geçen operasyonlar İsrail
destekli ve ihbarlı olabilir” diye konuştu.
İSRAİL, TÜRKİYE’NİN İRAN’LA ALIŞVERİŞLERİNE KARŞI ÇIKIYOR
Dr. Cemil Ertem: (Ekonomist Yazar)
Ertem, yolsuzluk operasyonunda İsrail lobisinin olduğunu söyledi. Dr.
Ertem, “Amerika’daki Cumhuriyetçiler, Neocon yapılanması, belli finans
çevreleri ve tabii ki İsrail’in şahin politikalarını destekleyen lobiler
Türkiye’nin İran’la alışverişlerine başından beri karşı çıkıyorlardı.
Buna bağlı olarak Halkbank hedefteydi zaten. Türkiye 2010 yılında İran
ile bir anlaşma yapmış ve o tarihten beri hedefe konmuştu. Hatta
Hindistan gibi ülkelerin paralarının Halkbank’da Türk Lirası’na
çevrildiğini iddia ediyorlardı. Sürekli bu tür politikalarla Halkbank
yıpratılmaya çalışılarak İran ile olan ticaretimiz baltalanıyordu. Bu
soruşturma sürecini ele alırsak oluşan ortam yıpratmadır. Halkbank ve
kamu bankaları gerçekten devletin yanında yer aldı. Eskisi gibi
firmaların çevrelerinde yer almadı. Tam anlamıyla kamu bankası görevi
görerek halkın çıkarları doğrultusunda hareket ettiler. Bu
davranışlarıyla örnek kurum oldular. Halkbank bu süreçte çok önemli
görevler üstlendi. Hem KOBİ’lerin finansmanında hem de milletin cebini
düşünen bir ekonomi geliştirdi. Bu operasyonun belkemiği Halkbank’tır”
ifadelerini kullandı.
AK PARTİ DÖNEMİNDE KAMU BANKALARI İYİ YÖNETİLDİ
Süleyman Yaşar: (Ekonomist ve Yazar)
Yaşar, Halkbank’a yapılan operasyonun altında başka nedenler olduğunu
söyledi. Türkiye’nin İran’la olan altın alışverişinin yasal olarak
hiçbir sorun teşkil etmediğini hatırlatan Süleyman Yaşar, “Altın
ithalatı ve ihracatı Turgut Özal döneminde yapılan kambiyo
değişikliğinden bu yana serbest. Her türlü menkul ithalatı ve ihracatı
da serbest. Bu uygulama çerçevesinde Türkiye altın ithalatı ve ihracatı
yapıyor.
0 Yorumlar