Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı Yiğit Bulut, A Haber'de canlı yayınlanan "Gündem Özel" programında '17 Aralık' operasyonunun perde arkasını anlattı.
İşte Yiğit Bulut'un konuşmasından satır başları;
Yolsuzluk iddiası varsa, prosedürü belli, kimseye haber vermeden yapılamaz.
Sermaye Piyasası'nda işlem gören bir şirketle ilgili operasyon yapılamaz.
3. kişilerin zarar göreceği bir operasyon yapılamaz.
Sermaye piyasası kanununa göre amatör yatırımcıları korumak esastır.
Bu dalgalanma, fiyat dalgalanması birilerinin cebine kâr olarak girmiş olabilir.
AVRUPA'DA BANKALAR ÇÖKERKEN TÜRKİYE'DE...
Avrupa'da kamu bankaları çökerken, Türkiye'de kamu bankaları dünyanın en iyileri arasında.
HALK BANKASI'NIN EN BÜYÜK SUÇU...
Halk Bankası'nın en büyük suçu, İsrail yapma demesine rağmen, küresel düzenin saldırdığı İran'a en çok sıkıştığı dönemde can verdi.
Halk Bankası'nın en çok arkasında duran isim Zafer Çağlayan oldu.
Bugün kamu bankalarını en çok karalayan isimler, 2001'den önce bu bankaları alabilmek için Başbakan'ı tehdit ediyordu.
Sayın Başbakan kefenini giymiş bir halde yolsuzlukların üzerine gitti.
Türkiye'de son 10 yılda sadece faiz yoluyla çalınması engellenen para 642 milyar Türk Lirasıdır.
İmar yolsuzluğundan söz ediliyor, bu ülkenin Başbakanı yazın 200 bin binanın yıkılması için işaret verdi.
Yabancı ülkeler diyor ki, 1699'dan beri biz bu ülkeyi sömürüyoruz, biz bunlara üretmemeyi, asalak olmayı aşıladık.
2003 yılına kadar üretmeyen, IMF'den borç alan bir Türkiye vardı. Türkiye'deki burjuva sistemi üretmek değil, montaj sanayi üzerine kurulmuştur.
YABANCI ÜLKELER TÜRKİYE'Yİ HAZMEDEMİYOR
2003 yılından bu yana yabancı ülkeler Türkiye'yi hazmedemiyor.
Hangi makamda görevi yerine getirememe varsa, hangi makamda görevi kötüye kullanma varsa, görevden almalar devam edebilir.
Çok uzun zamandan beri Türkiye'deki finansal Ergenekon, Halkbankası'nın içindeki datalara ulaşmak istiyor.
Halkbank'ın infaz emri önceden verilmişti, operasyonu bekliyorduk.
Avrupa Birliği kendi içindeki finansal Ergenekon'a faizi usulsüz yükseltip, Avrupa Birliği devletlerini zarara uğrattığı için 2.3 milyar dolar ceza kesti. Son 20 yılın tüm siyasi ve finansal manipülasyonları devletin elinde. Başbakan yerleşik düzenin unsurları ile mücadele ettiği için seviliyor.
HEDEFLERİ ERDOĞAN'SIZ TÜRKİYE
Hedef: Erdoğansız Türkiye, AK Partisiz Türkiye, eski Türkiye. Bu saldırılar daha da artarak devam edecek.
Yolsuzluk yaptıysa birisi babam bile olsa en ağır ceza verilsin.
Türkiye'de küresel sisteme biat etmeyen liderler her zaman hedef oldular.
1974'te Ecevit ve Erbakan küresel sisteme biat etmeden Kıbrıs'a çıktılar, ikisi de sistem tarafından infaz edildi. Biri 28 Şubat'ta, biri 2001 krizinde.
Türkiye'yi çıktığı ceviz kabuğunun içine yeniden sokmaya çalışıyorlar.
Başbakan ideolojinin devlete bulaşmaması için elinden geleni yaptı. İstese her yere adamlarını yerleştirebilirdi, ama yapmadı.
Bu olaylar olamasaydı zaten kabine değişikliği olacaktı. Bu olayın zamanlaması bu bakımdan da ilginç. Kamuoyunda "Bak biz patlattık ta revizyon oldu" imajı yaratılmak isteniyor.
Bazı medya grupları karnaval yapıyor. Bir gazeteci her şeyden önce vicdanlı olmak zorunda. Yazıpta kanıtlayamazsan şerefsizsin.
Türkiye'de yargısız infazın yapıldığı ana kurum medyadır.
Devlette yargının, emniyetin ideolojisi olmaz.
Türkiye küresel bir koalisyonun saldırısı altındadır. Türkiye ile ilgili inanılmaz açıklamalar var.
Türkiye, Kurtuluş Savaşı'nın öncesinden bile ağır bir saldırının altında. Küresel koalisyonun saldırıları bundan sonra da devam edecek.
Türkiye, ayağa kalkıp güçlü durduğu için saldırının boyutu ağır.
Küresel koalisyon Başbakan'ın infazını istiyor, Türkiye buna izin vermez.
Küresel saldırıya karşı vereceğimiz ne bir başbakanımız, ne bir bakanımız var.
Takip et: @fatihkeles
İşte Yiğit Bulut'un konuşmasından satır başları;
Yolsuzluk iddiası varsa, prosedürü belli, kimseye haber vermeden yapılamaz.
Sermaye Piyasası'nda işlem gören bir şirketle ilgili operasyon yapılamaz.
3. kişilerin zarar göreceği bir operasyon yapılamaz.
Sermaye piyasası kanununa göre amatör yatırımcıları korumak esastır.
Bu dalgalanma, fiyat dalgalanması birilerinin cebine kâr olarak girmiş olabilir.
AVRUPA'DA BANKALAR ÇÖKERKEN TÜRKİYE'DE...
Avrupa'da kamu bankaları çökerken, Türkiye'de kamu bankaları dünyanın en iyileri arasında.
HALK BANKASI'NIN EN BÜYÜK SUÇU...
Halk Bankası'nın en büyük suçu, İsrail yapma demesine rağmen, küresel düzenin saldırdığı İran'a en çok sıkıştığı dönemde can verdi.
Halk Bankası'nın en çok arkasında duran isim Zafer Çağlayan oldu.
Bugün kamu bankalarını en çok karalayan isimler, 2001'den önce bu bankaları alabilmek için Başbakan'ı tehdit ediyordu.
Sayın Başbakan kefenini giymiş bir halde yolsuzlukların üzerine gitti.
Türkiye'de son 10 yılda sadece faiz yoluyla çalınması engellenen para 642 milyar Türk Lirasıdır.
İmar yolsuzluğundan söz ediliyor, bu ülkenin Başbakanı yazın 200 bin binanın yıkılması için işaret verdi.
Yabancı ülkeler diyor ki, 1699'dan beri biz bu ülkeyi sömürüyoruz, biz bunlara üretmemeyi, asalak olmayı aşıladık.
2003 yılına kadar üretmeyen, IMF'den borç alan bir Türkiye vardı. Türkiye'deki burjuva sistemi üretmek değil, montaj sanayi üzerine kurulmuştur.
YABANCI ÜLKELER TÜRKİYE'Yİ HAZMEDEMİYOR
2003 yılından bu yana yabancı ülkeler Türkiye'yi hazmedemiyor.
Hangi makamda görevi yerine getirememe varsa, hangi makamda görevi kötüye kullanma varsa, görevden almalar devam edebilir.
Çok uzun zamandan beri Türkiye'deki finansal Ergenekon, Halkbankası'nın içindeki datalara ulaşmak istiyor.
Halkbank'ın infaz emri önceden verilmişti, operasyonu bekliyorduk.
Avrupa Birliği kendi içindeki finansal Ergenekon'a faizi usulsüz yükseltip, Avrupa Birliği devletlerini zarara uğrattığı için 2.3 milyar dolar ceza kesti. Son 20 yılın tüm siyasi ve finansal manipülasyonları devletin elinde. Başbakan yerleşik düzenin unsurları ile mücadele ettiği için seviliyor.
HEDEFLERİ ERDOĞAN'SIZ TÜRKİYE
Hedef: Erdoğansız Türkiye, AK Partisiz Türkiye, eski Türkiye. Bu saldırılar daha da artarak devam edecek.
Yolsuzluk yaptıysa birisi babam bile olsa en ağır ceza verilsin.
Türkiye'de küresel sisteme biat etmeyen liderler her zaman hedef oldular.
1974'te Ecevit ve Erbakan küresel sisteme biat etmeden Kıbrıs'a çıktılar, ikisi de sistem tarafından infaz edildi. Biri 28 Şubat'ta, biri 2001 krizinde.
Türkiye'yi çıktığı ceviz kabuğunun içine yeniden sokmaya çalışıyorlar.
Başbakan ideolojinin devlete bulaşmaması için elinden geleni yaptı. İstese her yere adamlarını yerleştirebilirdi, ama yapmadı.
Bu olaylar olamasaydı zaten kabine değişikliği olacaktı. Bu olayın zamanlaması bu bakımdan da ilginç. Kamuoyunda "Bak biz patlattık ta revizyon oldu" imajı yaratılmak isteniyor.
Bazı medya grupları karnaval yapıyor. Bir gazeteci her şeyden önce vicdanlı olmak zorunda. Yazıpta kanıtlayamazsan şerefsizsin.
Türkiye'de yargısız infazın yapıldığı ana kurum medyadır.
Devlette yargının, emniyetin ideolojisi olmaz.
Türkiye küresel bir koalisyonun saldırısı altındadır. Türkiye ile ilgili inanılmaz açıklamalar var.
Türkiye, Kurtuluş Savaşı'nın öncesinden bile ağır bir saldırının altında. Küresel koalisyonun saldırıları bundan sonra da devam edecek.
Türkiye, ayağa kalkıp güçlü durduğu için saldırının boyutu ağır.
Küresel koalisyon Başbakan'ın infazını istiyor, Türkiye buna izin vermez.
Küresel saldırıya karşı vereceğimiz ne bir başbakanımız, ne bir bakanımız var.
Takip et: @fatihkeles
0 Yorumlar