İkinci Dünya savaşının sonuna doğru Amerika Japonya var gücü ile saldırıyor, Japonlar ise akıl almaz bir şekilde direniyordu. Aslında Japonya savaşı kaybetmişti. Fakat Halk tüm gücü ile direnmeye devam ediyordu.
Amerikan Ordusu tüm gücünü seferber etmesine rağmen bir türlü Japon direnişini kıramıyordu. Bunun üzerine Ordu, direnişi kırmak için Uçaklarla Japonya’ya bildiri atmaya karar vermişti. Bildiride Japon halkının daha fazla kan dökülmemesi adına direnişten vazgeçmesi gerektiği ifade edilmişti.Bildiriler dağıtılmış ve çıkacak netice beklenmeye başlanılmıştı.
Herkes Japon halkının bu bildirilerin etkisi ile direnmekten vazgeçeceğini düşünüyordu. Fakat sonuç hiçte öyle olmamıştı. Aksine Japonların direnişi daha da fazla artmıştı.Bunun nedeni anlamakta zorluk çeken Ordu, Japon kültürünü yakından bilen kişilerle irtibata geçmiş ve nedenini bu kişilere sormuştu. Sonuç; Japonlar için en kutsal değer İmparatordur. İmparator onlar için o kadar kutsal ve değerlidir ki, onlara göre imparator ne der ise doğrudur ve asla eleştirilmez.
Bunu öğrenen Amerikalılar, taktik değiştirerek farklı bildiriler dağıtmaya başladı…
Bizim ülkemizde de durum bundan pek farklı değildir. Cemaatçiler Hocaefendiyi, Allah ve Peygamberden sonra gelen tek kişi olarak kabul eder. Onlar için Hocaefendi kutsal bir değerdir. Bu değer asla sorgulanmaz ve eleştirilmez. Onlara göre Hocaefendinin hata yapması ve yanlış bir davranışta bulunması mümkün değildir.
O yüzden birileri gerçeklerin görülmesi adına ne kadar kaset ve görüntü çıkarırsa çıkarsın, birilerinin gerçekleri görmesi pek mümkün olmayacaktır.
Bu yüzden, Cemaat mensupları piyasaya çıkacak her ses kaydı için montaj, her görüntü için photoshop, her delil içinse sahte diyecektir. Bu nedenle Hocaefendinin yanlışlarının ifşa edilmesi Cemaatin gerçekleri görmesine değil yanlışlara ve hatalara daha da bağlanmasına sebep olacaktır.
Milletimizin ülkemiz üzerinde oynanan ve kurgulanmak isteyen oyunları görmesi için oyunu kurgulayanlarla birlikte oyuncularda deşifre edilmelidir.
FATİH KELEŞ
0 Yorumlar