Dışişleri Bakanı Davutoğlu, TV Net'de yayınlanan "Müzakere Özel" programında Ali Değermenci'nin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Sunucunun, "Kırım'da olan biteni bir medeniyetler savaşı olarak mı algılayacağız" sorusu üzerine Davutoğlu, Ukrayna bağlamında bir medeniyetler çatışmasından bahsedilmesinin zor olduğunu söyledi. Bundan ziyade soğuk savaşın devam ettiğini gösteren olgularla karşı karşıya olunduğuna işaret eden Davutoğlu, Türkiye'nin iki aydır bütün taraflarla görüştüğünü vurguladı.
Davutoğlu, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün zedelendiğine değinerek, şöyle konuştu:
"Abhazya da 'ben de Rusya'ya bağlanıyorum' dese, Osetya aynısını yapsa, 'Ermenistan'a ilhak oluyorum' dese ve bunlar bazı ülkeler tarafından kabul görse, bunun çatışmadan başka bir şey doğurmaması mümkün değil. Şu anda çatışma doğurmuyor gibi görünüyorsa bu çatışmanın sebeplerinin ortada olmamasından değil, çatışacak kadar güçlü bir Ukrayna olmamasındandır."
Ukrayna ve Batı'nın diplomasiyi kullandığına, Rusya'nın ise "Ben buradayım" diyerek Kırım bağlamında da "De facto" bir durum yarattığına işaret eden Davutoğlu, "Ben tek taraflı suçlama ya da bir tarafa bir şey yüklemek anlamında söylemiyorum. Olaylar ilk başladığından itibaren herkes Ukrayna denilen mozaiğin korunmasına özen göstermiş olsaydı, içeride ve dışarıda bilek güreşine dönüşmemiş olsaydı, muhtemelen olay buraya kadar gelmeden bir çerçeve oluşmuş olabilirdi" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, konuya ilişkin yaptıkları tüm görüşmelerde, iki ilkeyi öne sürdüklerini belirterek, bunun birincisinin Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, ikincisinin ise Kırım Özerk Cumhuriyetinin de Doğu Ukrayna'nın da ve diğer bölgelerin de bu oluşumda yer alması olduğunu vurguladı.
Kiev'e, yeni hükümet kurulduktan sonra ilk giden Dışişleri Bakanı olduğunu hatırlatan Davutoğlu, NATO üyesi olmanın Rusya ile mutlaka çatışma anlamına gelmediğini söyledi ve "Ukrayna'nın da bu dengeyi koruması gerekir" dedi.
Davutoğlu, Birleşmiş Milletler'in (BM) Ukrayna ve Suriye örneklerinde de çözüm üretme kabiliyetini kaybettiğinin görüldüğünü vurgulayarak, "Bu veto oyunları üzerine uluslararası düzen kurulamaz" diye konuştu.
Kırım'da düzenlenen referandumun kabul edilemez olduğuna değinen Davutoğlu, "Türkiye olarak ciddi çabayla korumaya çalıştığımız husus, Kırım Tatar Türklerinin oradaki mevcutiyetine hiçbir zarar gelmemesi. İleriye dönük olarak da hiçbir taraf mağdur edilmemeli" ifadesini kullandı. Şu ana kadar Kırım Tatarlarının birinin bile burnunun kanamadığına dikkati çeken Davutoğlu, en azından bunun şimdiye kadar korunmasında iki önemli etken bulunduğunu, bunlardan birinin Kırım Tatar Türklerinin iyi organize olup, provokasyonlara gelmeyen soğuk kanlı bir tutum sergilemeleri, ikincisinin ise Kırım Türklerinin tekrar sürülmesi gibi milliyetçi, faşist bir uygulamaya tekrar müsaade edilmeyeceği olduğunu söyledi.
"ONLAR ADINA SÜKUT-U HAYAL HİSSEDİYORSUNUZ"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Maalesef bu paralel yapı ve arkasındaki zihniyet, hesabı siz verin ama kimin nereye geleceğine, MİT müsteşarının kim olacağına, oradaki yapılanmaya ben karar vereyim... Hayır veremezsin" dedi.
Batı ile Rusya arasında yaşanan krizin, Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerinde yeni bir krize yol açıp açmayacağına ilişkin soru üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin zaten NATO üyesi olarak Batı bloku içerisinde merkezi bir konumu olduğuna işaret etti. Davutoğlu ayrıca Avrupa Birliği ile müzakerelerin geçmişinin ve NATO üyeliğinin aşikar olduğunu hatırlatarak, Kırım konusunda AB ve NATO ile birlikte hareket ettiklerini ama Rusya ile de her zaman diplomatik görüşmelere önem verdiklerinin altını çizdi.
Bakan Davutoğlu, İsrail'in Türkiye'ye tazminat ödemesine dair soruya ise bunun bir süreç olduğunu, tazminata ilişkin ciddi bir mesafe alındığını kaydetti. İki ay önce bu konuda daha sık görüşmelerin olduğunu belirten Davutoğlu, ülke içinden ve dışından birilerinin Türkiye'nin ABD ve İsrail ile ilişkilerinin gerilimli olmasının, kendilerinin de onlarla ilişkilerinin iyi olmasının, Türkiye'de bir değişimin zemini olarak değerlendirdiklerine dikkati çekti.
Türkiye'nin kaderini belirleyeceklerin sıradan vatandaşlar olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Birileri böyle bir hesap yapıyorsa, yanlış hesap yapıyor" dedi.
17 ARALIK OPERASYONU
Bakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı içerisinde paralel bir yapılanma olup olmadığı sorusuna, devlet temsili ve devlet stratejisi gerektiren bir kurumda buna kesinlikle müsaade edilmeyeceğini söyledi. Davutoğlu, tüm bakanlıklarda, eğer böyle bir yapılanma varsa gereken tedbirin alınacağını da ifade etti.
Kimsenin, "hesabı bu hükümet versin, kimin nereye geleceğine ben karar vereyim" diyemeyeceğinin altını çizen Davutoğlu, "Maalesef bu paralel yapı ve arkasındaki zihniyet, hesabı siz verin ama kimin nereye geleceğine, MİT müsteşarının kim olacağına, oradaki yapılanmaya ben karar vereyim... Hayır veremezsin. Çok açık. Sivil toplum kuruluşu, sivil toplum kuruluşudur" diye konuştu.
MİT TIRLARININ DURDURULMASININ ASIL NEDENİ
Davutoğlu, Adana'da durdurulan tırlarla ilgili olarak da paralel yapının, kendisinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı temaslarında zor duruma düşmesini hedeflediğini ifade ederek, "Birileri, Brüksel'e, Cenevre'ye suçlu olarak gitmemizi istedi" dedi.
"Mahalle dedikoduları şeklinde çıkartılan şeylerle bir yıpratma sürecinin yürütüldüğünü gördüğünüzde, onlar adına sükut-u hayal hissediyorsunuz" diyen Davutoğlu, "Yoksa biz kendi adımıza bu muhasebeyi zaten yaptık" diye konuştu.
0 Yorumlar