"Türk Devletine ait enerji şirketleri Kuzey Irak'ta...Petrol ve doğalgaz yataklarına göz diktiler.Pay alabilmek için Kuzey Irak yönetimi ile anlaşmaya varıldı.Ankara enerji zengini K.Irak'ta nüfuzunu artırıyor.Erdoğan Washington'a baş kaldırıyor. K.Irak'ta yaptığı anlaşmalar Irak'ın bölünmesini hızlandıracak."
Yukarıdaki satırlar 14 Mayıs 2013 tarihinde yayınlanıyor.
Amerika'ya karşı Türkiye'yi ihbar edip tahrik eden bir gazetenin sayfalarında yer alıyor.
O gazetenin adı İNGİLİZ Financial Times...
ABD'yi gaza getirip Irak'a sokan ve tek kurşun atmadan güney petrollerine konan İngiliz AKLI, Kuzey Irak petrollerine girmeye hazırlanan bir TÜRK AKLI'na tahammül edemiyor. "Köle sahibinin karşısına nasıl çıkar" diye çıldırıyor.
Terörün bitmesi, Güneydoğu'ya barışın hakim olması demek adamlar için büyük bir KABUS.
Çünkü o tarihlerde barış rüzgarları esiyor Türkiye'de.
Türkiye'deki Kürtlerle kucaklaşmak demek, Kuzey Irak'taki Kürtlerle bütünleşmek anlamına geliyor.
Adamlar bunu biliyor, bunu görüyor.
Hatta ileride Türkiye ile Kuzey Irak'ın birleşme korkusuna bile sürüklüyor.
Onun için taa bir sene öncesinden ihbarlara ve tahriklere başlıyorlar.
Amerika'yı Londra'dan gazeteyle dürtüyorlar.
Ve o günden beri Erdoğan'a hakaretler yağdırıyorlar.
İtibarsızlaştırmak için her gün bir şeyler yumurtluyorlar.
O çürük yumurtaları da bizim medyamız alıp allıyor, pulluyor.
Kraliçe'ye bağlı BAŞBARONUMUZUN talimatıyla sayfalarına taşıyor. "Dünya bizi uyarıyor" diye başlıklar atıp, İngiliz ağzıyla konuşan Türkler güruhu ortaya çıkıyor.
Türkiye'deki tüm operasyonların ardında bu gerçekler var.
Ve bir gazete haberi daha...
"Erdoğan yargılanmalı asılmalı" çağrıları yapıyor. "Büyük tehlike, derhal gitmeli" diyor. "İstanbul seçimlerini kaybetmesi ona en büyük TOKAT olacaktır" diye dilekte bulunuyor.
Bunu yapan kim?
Dün yazdım; İngiliz The Times gazetesi.
Patronu Musevi medya Baronu Murdoch.
İngiltere'de Başbakanları, Bakanları, gazetecileri, siyasileri dinleyen gazetenin patronu.
TELEKULAK skandalının başmimarı...
İngiltere'nin PARALEL DEVLETİ...
Kasasında binlerce insanın yatak odasına kadar tüm konuşmalarını saklayan adam. "Kraliçe'ye çalışmak İsrail'e çalışmaktır" düsturunu edinmiş tüm MUSEVİ BARONLAR medyası topyekün saldırıyor.
Ve yerli Paralel Devlet'in lideri de harekete geçiyor Bir bakıyorsunuz dün Erdoğan'a tam bir yıldır saldıran Financial Times gazetesine makale yazmış.
Bir günlüğüne de olsa köşe yazarı olmuş.
Erdoğan'ı yerden yere vuruyor.
Azınlığın devleti yönettiğini vurguluyor.
Pensilvanya'dan Ordu'ya sallıyor, yerine yürütmenin geçtiğini belirtiyor.
Peki TÜRK Paralel Lidere sayfasında köşe veren Financial Times nerede yayınlanıyor?
Tabii ki İNGİLTERE'de.
Bütün yollar Londra'ya çıkıyor.
Buckhingam sarayından sağa tabela Tel Aviv'i, sola dönük tabelada ise "New York"u gösteriyor.
İlginç buluşmalar tüm hızıyla sürüyor.
Ben yukarıdaki tüm haberleri okumak için The Times almıyorum.
Financial Times'a para vermiyorum.
İnternette BBC'nin sayfalarından okuyorum.
Orada yazıyor yukarıdaki tüm anlattıklarım...
Musevi BARONLARIN gazeteleri malzemeyi hazırlıyor...
Türk PARALEL lider tuz döküyor.
İngiliz Devletinin RESMİ YAYIN ORGANI BBC de pişiriyor
Yani sizin anlayacağınız Kraliçe "Ben de mikserim" diye bas bağırıyor.
Ne ittifaklar?... Aman Ya Rabbi!!!
Bekir Hazar
0 Yorumlar