TWİTTER CANLI

Başbakan Erdoğan kimlerle savaşıyor!

Ülkücüleri, Solcuları ve Kürtleri cezaevlerinde hücrelere kapatan, eziyet eden,işkencelerden geçiren ve idam sehpalarına çıkaran kimdi ya da hangi güçtü?

Milletin evlatlarını birbirine kırdıran ve ötekileştiren sonrasında ideolojisine, fikrine ya da zikrine bakmaksızın idam eden kimdi?

****

Geçmişten ders çıkarmayan vatan evlatları bu soruları neden sormaz kendisine. Neden kendisini asan, eziyet eden, işkenceden geçiren ve hücrelere hapsedenlere değilde kendi öz kardeşine düşman kesilir.

Aynı kıbleye bakan, aynı vatan toprağında yaşayan, komşu olan vatan çocukları neden birbirine düşman kesilir ki....

Ne acıdır ki senelerdir kendi varklıklarını ve çıkarlarını korumak uğruna vatan evlatlarını birbirine kırdırdılar. Yetmedi idam sehpalarına çıkardılar. Bizler farkında olmasakta idam edilen aslında hep adı farklı olan iki kardeşti. 

****

Statüko ya da yerleşik düzen dediğimiz bu yapı daima bizlerin kanından, çatışmalarından,farklılıklarından ve kavgalarından beslenmiştir. Bizler ölürken, yoksullaşırken ve birbirimizi boğazlarken ya da evlatlarımızı ne olduğunu anlayamadığımız kavgalar uğruna toprağa verirken onlar bu ülke de göbek atarak, tabak kırarak ve destelerce dolarları etrafa saçarak eğlenen yapının taa kendisiydi.

Ne hikmet ise bu yerleşik düzenin ya da statükonun çocukları asla bu kavgalar,çatışmalar ve farklılıklar içersindeki döngü de yer almazdı. Onlar Amerika'da, İngiltere'de pahallı kolejlerde, üniversitelerde eğitim görürken, bu ülkenin yoksul ve eli nasırlı insanların çocukları yerleşik düzenin menfaatı uğruna yarattığı 
kavgaların kurbanı olmaktaydı.

****

Bu yerleşik düzeni ya da statükoyu da var eden,besleyende bu kavgalardı. Bu ülkenin insanları asla kafasını kaldırmamalı ve sorgulamamalıydı. Daima birşeylerle meşkul edilmeli ve birbiri ile çatışmalıydı. İşte onların yarattığı bu düzendi.

Bugün de eski düzenin hayalini kuruyorlar. Sorgulayan, kafasını kaldıran Anadolu insanının yine kendi yazdıkları senaryoların kurbanı etmenin çabası içerisindeler. Çünkü bunu yapmazlarsa yok olacaklarını çok iyi bilemekteler. Onlara göre eski düzen geri gelmeli ve yine eskisi gibi daha fazla kazanmalılar. Memleket yanmış, vatan evlatları birbirini boğazlamış ya da insanlar ölmüş onlar için hiç ama hiç önemli değil.

Bunun için ellerindeki medya araçları ile ağaçları bahane göstererek, insanları sokaklara çağırıyorlar. 

Milyar dolarlık sermaye sahipleri önce ellerinde çapulcuyum pankarti ile poz verir, çok değil beş dakika sonra köşklerine giderek ellerinde viski dubleleri ile memleketin yanmasını seyrederler.

Ağaç, Laiklik, Özgürlükler, İnsan Hakları vs. hepsi onlar için çıkarlarını koruma yolunda bir kalkandan ibarettir. Onları ilgilendiren sadece çıkarları ve menfaatleridir. Gerisi umurlarında bile olmaz. Attırdıkları manşetler, yazdırıp çizdirdikleri makaleler, ekranlara taşıdıkları haberler, bunların tümü yerleşik düzenin ya da statükonun menfaatlerine hizmet eder. Halkın gözünü açması ya da kafasını kaldırması onlar için bir kabustan ibarettir. Buna asla tahammül edemezler. Çok kızdıkların da ise eli nasırlı memleket evlatlarına hakaret ederler. Öfkelerine hakim olamadıklarında ise; Koyun, Göbeğini kaşıyan adam ve benzeri hakaretleri kusarlar.

FATİH KELEŞ
2014 NİSAN



Yorum Gönder

0 Yorumlar