Batı ile Rusya arasında yeni soğuk savaş olarak görülen krizde Ukrayna'nın her iki taraf için vazgeçilmez yönleri var.
Ukrayna Avrasya'nın merkezinde. Yüzölçümü olarak Avrupa'nın en büyük ikinci ülkesi. Geniş ve verimli topraklara sahip. 45 milyonu aşan önemli bir nüfusu var.
Ülkenin doğusunda gelişmiş sanayi bölgeleri var. Aynı zamanda dünyanın önde gelen silah üreticisi ve ihracatçılarından biri. Dünyanın en büyük füze imalât fabrikalarından birisi ülkede.
Ukrayna, Avrupa'ya doğalgaz taşıyan boru hatlarının bir kısmını da bünyesinde barındırıyor. Bu Ukrayna'yı, doğalgaz ihtiyacının üçte birini Rusya'dan karşılayan Avrupa için vazgeçilmez bir rota yapıyor.
Ukrayna her ne kadar ekonomik olarak zayıf ve dışa bağımlı olsa da bu haliyle, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun söylemiyle "orta güç ölçeğinin üstünde" bir yapıya sahip. Yani ihmal edilebilecek bir ülke değil.
Ruslar ile ortak tarihe sahip olsa da Ukrayna'nın özellikle batı bölgelerinin Avrupalı komşuları ile yakın ilişkileri var. Dinyeper Nehri’nin batı yakasında, Batı yanlısı akımlar ve Ruslara karşı milliyetçi duygular hakim. Buradaki iş çevreleri Avrupa'ya yönelmeyi hedefliyor.
Batı bu yönelimi kaybetmek istemiyor. 2004'teki Turuncu Devrim ile Kiev, Batı'ya yaklaşmıştı. 2010'daki seçimler ise Ukrayna'yı yeniden Rusya'ya yöneltti. ABD ve AB bu yüzden şimdi yeniden jeostratejik denge arayışında. Ukrayna'yı NATO ve AB üyesi yapma çabaları bu arayışın tezahürü.
Rusya ne istiyor?
"Ukrayna olmazsa Rusya bir Avrasya imparatorluğu olmaktan çıkar". Amerika'nın eski Milli Güvenlik Danışmanı ve siyasi analist Zbigniew Brzezinski'nin 1998'de yaptığı bu tanımlama belki de Ukrayna'nın Rusya için önemini en iyi anlatan cümle.
Bunun tarihi, kültürel, ekonomik ve stratejik nedenleri var.
Ukrayna çok uzun yıllar Rusların kontrolünde kaldı. Çarlık döneminde de, Sovyetler Birliği döneminde de Rusya'nın bir parçasıydı.
Ülkenin kültüründe yoğun bir Rus etkisi var. Nüfusun önemli bir bölümü Rusça konuşuyor. Doğu ve güneyde ana dili Rusça olanların oranıysa kimi yerlerde yüzde 77'yi buluyor.
Nüfusun yüzde 17'si kendisini etnik Rus olarak tanımlıyor. Bu oran, örneğin Kırım'da, yüzde 60'a yaklaşıyor.
Ukrayna ile Rusya arasında ekonomik alanda karşılıklı bağımlılık da var. Rusya'sız bir Ukrayna ekonomisi çökmenin eşiğine gelebilir.
Rusya açısındansa Ukrayna doğalgazını satabilmesi için bir ara istasyon.
Rusya için Ukrayna Karadeniz'de ise bir güvenli liman. Karadeniz'in doğusunu Novorossiysk, Soçi ve Gürcistan'dan fiilen kopardığı Abhazya kıyılarıyla kontrol altında tutan Moskova, kuzeyi de Kırım'a bağlı Sivastopol'daki donanmasıyla tutuyor.
Rusya, Ukrayna ile birlikte bu emperyal mirası kaybetmek istemiyor.
Kırım
Kırım Özerk Cumhuriyeti, Ukrayna içinde farklı bir yere sahip. Burası ülkede Rusya'ya en yakın duran bölge. Ukrayna bir gün bölünürse bölünmenin buradan başlayacağı hemen herkesin kabul ettiği bir olgu.
2.3 milyon nüfusa sahip bölgede etnik Ruslar çoğunlukta. Yüzde 60'a yakın Rus var.
2010 seçimlerinde Rusya yanlısı Yanukoviç'e yüzde 70'in üzerinde oy çıktı.
Bölgedeki bazı etnik Ruslar, Kırım'ın 1954'te Moskova'dan Ukrayna'nın yönetimine bırakılmasını hâlâ hata olarak görüyor.
Rusya, Kırım ve civarına askeri yığınak yapmasına gerekçe olarak buradaki etnik Rusların çıkarlarını koruma hakkını gösteriyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ve Kırım'a asker göndermek için parlamentodan onay da aldı.
Kırım'ı Ukrayna'nın diğer bölgelerinden ayıran tek nokta Rus unsuru değil. Kırım Tatarlar'ın "anayurt" olarak tanımladığı bir bölge. 1944'te Stalin tarafından toplu sürgüne gönderilen Tatarlar topraklarına yıllar sonra döndü.
2001 nüfus sayımına göre Kırım'ın Tatar nüfusu yüzde 12 idi. Bu oran günümüzde yüzde 15'e yaklaştı.
Türkiye'nin Müslüman Tatarlarla ilgili hassasiyeti yüksek. Davutoğlu, Tatarların olası bir etnik çatışmanın parçası yapılmaması gerektiğini söyledi. Bu yönde Ankara'nın her türlü tedbiri alacağını vurguladı.
'Çekoslavakya'dan bu yana en tehlikeli durum'
Ukrayna'daki gerilim Batı ile Rusya'yı bir kez daha karşı karşıya getirmiş durumda. Reuters'a konuşan Batılı bir yetkili krizi Sovyet Birliği'nin 1968'de Çekoslavakya'yı işgal etmesinden bu yana en tehlikeli durum olarak niteledi.
Yetkiliye göre Batı'nın atacağı yanlış adımlar büyük risklere yol açabilir. Rusya, Avrupa'ya verdiği ve Ukrayna'dan geçen gazı kesebilir. Batı'ya siber saldırılarda bulunabilir.
Al Jazeera
Ukrayna Avrasya'nın merkezinde. Yüzölçümü olarak Avrupa'nın en büyük ikinci ülkesi. Geniş ve verimli topraklara sahip. 45 milyonu aşan önemli bir nüfusu var.
Ülkenin doğusunda gelişmiş sanayi bölgeleri var. Aynı zamanda dünyanın önde gelen silah üreticisi ve ihracatçılarından biri. Dünyanın en büyük füze imalât fabrikalarından birisi ülkede.
Ukrayna, Avrupa'ya doğalgaz taşıyan boru hatlarının bir kısmını da bünyesinde barındırıyor. Bu Ukrayna'yı, doğalgaz ihtiyacının üçte birini Rusya'dan karşılayan Avrupa için vazgeçilmez bir rota yapıyor.
Ukrayna her ne kadar ekonomik olarak zayıf ve dışa bağımlı olsa da bu haliyle, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun söylemiyle "orta güç ölçeğinin üstünde" bir yapıya sahip. Yani ihmal edilebilecek bir ülke değil.
Ruslar ile ortak tarihe sahip olsa da Ukrayna'nın özellikle batı bölgelerinin Avrupalı komşuları ile yakın ilişkileri var. Dinyeper Nehri’nin batı yakasında, Batı yanlısı akımlar ve Ruslara karşı milliyetçi duygular hakim. Buradaki iş çevreleri Avrupa'ya yönelmeyi hedefliyor.
Batı bu yönelimi kaybetmek istemiyor. 2004'teki Turuncu Devrim ile Kiev, Batı'ya yaklaşmıştı. 2010'daki seçimler ise Ukrayna'yı yeniden Rusya'ya yöneltti. ABD ve AB bu yüzden şimdi yeniden jeostratejik denge arayışında. Ukrayna'yı NATO ve AB üyesi yapma çabaları bu arayışın tezahürü.
Rusya ne istiyor?
"Ukrayna olmazsa Rusya bir Avrasya imparatorluğu olmaktan çıkar". Amerika'nın eski Milli Güvenlik Danışmanı ve siyasi analist Zbigniew Brzezinski'nin 1998'de yaptığı bu tanımlama belki de Ukrayna'nın Rusya için önemini en iyi anlatan cümle.
Bunun tarihi, kültürel, ekonomik ve stratejik nedenleri var.
Ukrayna çok uzun yıllar Rusların kontrolünde kaldı. Çarlık döneminde de, Sovyetler Birliği döneminde de Rusya'nın bir parçasıydı.
Ülkenin kültüründe yoğun bir Rus etkisi var. Nüfusun önemli bir bölümü Rusça konuşuyor. Doğu ve güneyde ana dili Rusça olanların oranıysa kimi yerlerde yüzde 77'yi buluyor.
Nüfusun yüzde 17'si kendisini etnik Rus olarak tanımlıyor. Bu oran, örneğin Kırım'da, yüzde 60'a yaklaşıyor.
Ukrayna ile Rusya arasında ekonomik alanda karşılıklı bağımlılık da var. Rusya'sız bir Ukrayna ekonomisi çökmenin eşiğine gelebilir.
Rusya açısındansa Ukrayna doğalgazını satabilmesi için bir ara istasyon.
Rusya için Ukrayna Karadeniz'de ise bir güvenli liman. Karadeniz'in doğusunu Novorossiysk, Soçi ve Gürcistan'dan fiilen kopardığı Abhazya kıyılarıyla kontrol altında tutan Moskova, kuzeyi de Kırım'a bağlı Sivastopol'daki donanmasıyla tutuyor.
Rusya, Ukrayna ile birlikte bu emperyal mirası kaybetmek istemiyor.
Kırım
Kırım Özerk Cumhuriyeti, Ukrayna içinde farklı bir yere sahip. Burası ülkede Rusya'ya en yakın duran bölge. Ukrayna bir gün bölünürse bölünmenin buradan başlayacağı hemen herkesin kabul ettiği bir olgu.
2.3 milyon nüfusa sahip bölgede etnik Ruslar çoğunlukta. Yüzde 60'a yakın Rus var.
2010 seçimlerinde Rusya yanlısı Yanukoviç'e yüzde 70'in üzerinde oy çıktı.
Bölgedeki bazı etnik Ruslar, Kırım'ın 1954'te Moskova'dan Ukrayna'nın yönetimine bırakılmasını hâlâ hata olarak görüyor.
Rusya, Kırım ve civarına askeri yığınak yapmasına gerekçe olarak buradaki etnik Rusların çıkarlarını koruma hakkını gösteriyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ve Kırım'a asker göndermek için parlamentodan onay da aldı.
Kırım'ı Ukrayna'nın diğer bölgelerinden ayıran tek nokta Rus unsuru değil. Kırım Tatarlar'ın "anayurt" olarak tanımladığı bir bölge. 1944'te Stalin tarafından toplu sürgüne gönderilen Tatarlar topraklarına yıllar sonra döndü.
2001 nüfus sayımına göre Kırım'ın Tatar nüfusu yüzde 12 idi. Bu oran günümüzde yüzde 15'e yaklaştı.
Türkiye'nin Müslüman Tatarlarla ilgili hassasiyeti yüksek. Davutoğlu, Tatarların olası bir etnik çatışmanın parçası yapılmaması gerektiğini söyledi. Bu yönde Ankara'nın her türlü tedbiri alacağını vurguladı.
'Çekoslavakya'dan bu yana en tehlikeli durum'
Ukrayna'daki gerilim Batı ile Rusya'yı bir kez daha karşı karşıya getirmiş durumda. Reuters'a konuşan Batılı bir yetkili krizi Sovyet Birliği'nin 1968'de Çekoslavakya'yı işgal etmesinden bu yana en tehlikeli durum olarak niteledi.
Yetkiliye göre Batı'nın atacağı yanlış adımlar büyük risklere yol açabilir. Rusya, Avrupa'ya verdiği ve Ukrayna'dan geçen gazı kesebilir. Batı'ya siber saldırılarda bulunabilir.
Al Jazeera
0 Yorumlar