17 Aralık darbe girişiminin ardından devletin, operasyonu yürüten paralel yapı elemanlarına yönelik önlemleri Fetullah Gülen’in tepkisini çekmişti.
22 Aralık’ta kamera önünde Gülen’in yaptığı beddualar kamuoyunda büyük tepki çekince bunun aslında karşılıklı lanetleşme anlamında mülaane olduğu iddia edilmişti. Fakat Gülen’in kendi yazdıkları gerçeği ortaya çıkardı.
Fetullah Gülen 22 Aralık’taki vaazında AK Parti ve çevresine karşı dakikalarca beddua etmiş, kamuoyundan gelen tepki nedeniyle Gülen medyası yazarları tarafından bunun mülaane ya da mübahale olduğu iddia edilmişti.
Ancak Fetullah Gülen 2011 yılında yayınlanan “Ümit Burcu” isimli kitabında bunun çok açık bir beddua olduğunu itiraf ediyor.
İşte o kitabın 297. sayfasında Fethullah Gülen’in yaptığı beddua ve kendi kaleminden bunun beddua olduğunun itirafı:
“Lisanımı BEDDUA’YA alıştırmadığım için ifade etmekte zorlanacağım ama meselâ ben “Eğer teşvikçisi olduğum şu hizmetlerde dünyevî bir hedefim varsa; Allah beni yerin dibine geçirsin” diyeyim ve 70 milyon Türk insanı da buna “âmin” desin. Yok onlar iddialarında yanılıyorlar ve o isnatları kasıtlı olarak dile getiriyorlarsa -şimdi kimseye beddua etmek istemiyorum ama eğer çocukluk hâlim olsaydı belki şöyle diyebilirdim- “Allah onların yuvalarını başlarına yıksın, evlerine ateş salsın, düzenlerini başlarına geçirsin, yer parça parça olsun da yerin dibine batsınlar” diyeyim. Ben demesem de, bu BEDDUALARI üslûbuma ve kulluk anlayışıma ters bulsam da, Anadolu’da bunu diyen bir sürü masum ve muztar insan vardır şu anda.”
Medyagundem
0 Yorumlar