Nijerya'da 300 kız öğrencinin Boko Haram tarafından kaçırılması, dünya gündeminin ilk sırasına çıktı.
Irak'ta yüz binlerce kız ABD tarafından öldürülürken, Suriye'de 100 bini çocuk ve kadın olmak üzere 200 bin kişi katledilirken, Afganistan, Pakistan ve Yemen'deki tecavüzlere sessiz kalan ABD ve İngiltere, Nijerya'daki olayı kendi meseleleri olarak dünyaya ilan etti.
AJANLAR NİJERYA'DA
ABD Başkanı Obama ve eşi Michelle, İngiltere Başbakanı David Cameron, Nijerya'ya özel eğitimli askerlerini gönderdi. Ancak aslında olayın derin bir hamle olduğu anlaşıldı. Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA'in, Boko Haram'la 'kaos yaratması' için anlaşma yaptığı ortaya çıktı. Aynı şekilde İngiltere Gizli Servisi MI6'nın da Nijerya'nın istikrarsızlaşması için Boko Haram ve diğer örgütlere silah ve para yardım ettiği belirtildi. Afrika'nın petrol ve uranyum devi Nijerya'nın istikrarsızlaşması halinde tüm bu zenginliklere el konulması, planın ikinci aşaması olarak gösterildi. Uranyum ve petrolün yanı sıra birçok değerli maden ihracatı yapan Nijerya'da halkın yüzde 75'i yoksulluk sınırının altında yaşadığı ifade edildi. Dünyanın 11. büyük petrol rezervine sahip ve yine 8. büyük petrol ihracatçısı Nijerya'da petrol gelirlerinin 'nereye gitti' şeklindeki soru, 'gizli hesaplarda değerlendiriliyor' yalanıyla savuşturuldu.
MÜSLÜMAN ÇOK YÖNETİMDE YOK
Nijerya'da halkın yazde 55'i Müslüman, yüzde 35'i Hristiyan ve yüzde 10'u da yerli pagan inancına sahip. Ancak Batı destekli politikacılar ve bürokratlar vasıtası ile ülke Hıristiyanların yönetiminde. Müslümanlar da 'terörist' yaftasıyla yaşamak zorunda bırakıldı. 500'ün üzerinde değişik kabilenin olduğu ülkede halk genelde sömürge dili olan İngilizce tercih edildi. Müslümanların geneline yakını kuzeyde yaşarken, Hıristiyanlar ise güneyde kaldı. Petrol ve uranyum gibi önemli madenlerin her iki bölgede de olması nedeniyle, ülkenin ikiye bölünmesi rafa kaldırıldı.
Takvim
0 Yorumlar