ABD’nin 18 adet gizli istihbarat servisi vardır, daha çok CIA ve NSA bilinir, bunlar kendi vatandaşları dahil tüm dünyayı dinlerler, okurlar, takip ederler, fişlerler, tüm dünya genelinde operasyon yaparlar, kantarın topuzunu biraz kaçırınca “temsili bir tiyatro” olarak kongre’de hesap veriyormuş gibi yaparlar.
Hiç bir ABD’li gazeteci bu istihbarat servislerinin yasalarını tv’lere çıkıp sorgulamaz.
İstihbarat belgeleri basına sızdıranlara “vatana ihanet suçu ile dava açılır”.
Wikileaks belgeleri sızdıran ABD’li asker ömür boyu hapis cezasına çaptırıldı.
ABD’li gazeteciler ABD’li olduklarından ABD’li istihbarat birimlerine düşman değildir.
İngiliz halkı istihbarat servislerinin adını bilmez, neden MI6′nın adının MI5′e çevirildiğini bilmez.
İngiliz gazeteciler İngiliz olduklarından İngiliz istihbarat birimlerine düşman değildir.
Mossad dünyanın her yerinde, ülkemizde istediği gibi operasyon yapar, yaptırır, hiç bir İsrailli bunu sorgulamaz.
Sorgulayamaz.
Sorgulayana bırakın İsrail de, başka ülkeler de bile gazetecilik yaptırmazlar.
Bütün bu durumlar, Rus, İran vs. gizli servisleri için geçerlidir.
MİT'e karşı duyulan rahatsızlık... Acaba neden?
Ancak Türkiye’de MİT’e çok geç kalınmış bir şekilde uluslararası operasyon yetkisi verilince Türk gazeteciler bundan rahatsız olur.
Acaba neden?
Acaba neden Türk medyasının bazı kesimleri Türk devletinin istihbaratından böylesine ölesiye nefret eder?
Neden hiç bir zaman Fransız bir gazeteci Fransız gizli servisinin Afrika’da işlediği günahlardan dolayı tvlerde açık oturumlarda bu konuyu gündeme getirmez?
Neden hiç bir İngiliz evladı İngiliz gizli servisinin son 200 senedir Müslüman coğrafyasında işlediği günahlardan bihaber yetişir?
Bu kadar çok “yabancı sevdalısı” olan bir ülkede MİT’e süper yetkiler, uzay teknolojileri verseniz ne olur?
Neden “Türk” gazeteciler Türk istihbarat servisine verilen “uluslararası operasyon yetkisinden” rahatsız olur?
Anlamayan beyhude akıllılar için, son olarak, bir kez daha, bir tekrar daha:
Neden bir ülkeye mensup olan, o ülkenin vatandaşı olarak bilinen, o ülkenin pasaportunu taşıyan bazı gazeteciler, pasaportunu taşıdıkları ülkenin istihbarat servisine verilen “uluslararası” yetkilerden rahatsız olurlar?
Yoksa pasaportunu “kalplerinde” taşıdıkları başka ülkeler ile, gazetecilik yaptıkları fiziki olarak pasaportunu taşıdıkları ülkenin çıkarları çatışınca, pasaportunu kalplerinde taşıdıkları ülkenin tarafını seçmek zorunda mı kalırlar?
0 Yorumlar