Bize benzeyen,bizim gibi düşündüğüne inandığımız insanlarla operasyonu başlattılar.
Önce Abdülhamid Han'ı tahtan indirdiler.
Nakış nakış işlenen bir İmparatorluğu ele geçirdiler.
Osmanlıyı öyle parçalamalılardı ki, Osmanlı bir daha asla geri gelmemeliydi.
Osmanlı demek, kabus demekti.
Osmanlı bir daha asla dirilmemeliydi.
İngiliz aklı 100 yıllık planı devreye sokmuştu.
İmparatorluk parçalara ayrılacaktı!
İngiliz aklı masa başında dizaynı yapmıştı.
Önce Osmanlıyı yüzlerce parçalara ayırdılar.
Ayırdıkları parçalardan yüzlerce devlet çıkardılar.
Bununla da yetinmediler!
El altından kurdukları devletlere kendi sistemlerini ve adamlarını yerleştirdiler.
Parçalara ayırdıkları Osmanlıyı küçük bir ülkeye dönüştürdüler.
Operasyon büyüktü!
Osmanlıya dair hiç bir iz kalmamalıydı.
Küçük bir devlete dönüştürdükleri Türkiye'yi formatladılar.
Formatlamakla da işi bitirmediler.
Devletin tüm atar damarlarına kendi sistemleri ile birlikte kendi adamlarını yerleştirdiler.
Yıllarca Müslümanlara kol, kanat geren bir Millete Başörtüyü Yobazlık, Namaz kılmayı İrtica diye öğrettiler.
Kendi Tarihine, dinine ve Ecdadına düşman kesilen nesiller yetiştirdiler.
İngiliz aklı Osmanlıya dair tek bir iz kalsın istemiyordu.
Bu toprakları öyle bir formatlamışlardı ki, bu ülkenin başörtülü analarının kendi özyurdunda askeriyenin kapısından içeri adım atması bile yasaktı.
Bu ülkenin çocukları olur da bir gün kafasını kaldırır diye, kardeşi kardeşe düşman etmeyi de ihmal etmediler.
Ne zaman kafamızı kaldıracak olsak, hep bir operasyon yedik bu topraklarda!
Alevi-Sünni, Sağ-Sol, Türk-Kürt!
Tezgâh hep aynıydı.
İngiliz aklı sadece bunlarla da yetinmemişti.
Haritaları da kusursuz bir biçimde dizayn etmişti.
Türkiye’nin kardeşleri ile buluşması bu sınırlarla engellenmişti.
Türkiye’nin Doğu’sunda Ermeni devleti Balkanlarda ise Yunanistan ve Bulgaristan duvar görevi yapacaktı.
Balkanlar ve Kafkaslar da Müslümanların birbiri ile sınır olmaması için kusursuz bir dizayn yapılmıştı.
Türkiye’nin gününde birinde kardeşleri ile buluşma ihtimali bu duvar ülkelerle ortadan kaldırılmıştı.
İngiliz aklı her şeyi hesap etmişti.
Sömürgeci İngilizler ve Siyonist baronlar 100 yıl boyunca rahat nefes alacaktı.
Her şeyi hesap eden İngiliz aklı, Allah’ın adaletinin günün birince tecelli edeceğini atlamıştı.
100 yıllık oyun bozuldu!
İngiliz bunu erken gördü!
Yine aynı tezgâh ile düğmeye bastılar.
Bize benzeyen ve bizim gibi düşündüklerine inandığımız lakin bizden olmayanlarla geldiler!
7 Şubat MİT krizi,
17 Aralık,
Gezi Olayları,
Kobani provokasyonu!
100 yıl sonra ilk defa bu denli başını kaldırma fırsatı bulan Anadolu çocukları İngiliz ve Siyonist Baronların hedefinde!
Mısır’da Erdoğan posterleri, Filistin’de Türkiye sesleri, Arakan’da Türkiye duaları, Tunus’ta Osmanlı bekleyişi ve K.Irak’ın Türkiye ile birleşmek istemesi İngiliz aklına kabuslar gördürüyor.
Şair’in dediği gibi; “Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır”
Sabredin!
Yeni Türkiye’yi ve yıllardır acı çeken Müslüman Halkların yeniden doğuşunu göreceğiz.
Biraz kederleneceğiz!
Acı da çekeceğiz!
Kızacağız ya da sinirlerimize hâkim olmakta zorlanacağız.
Lakin bu sabrın karşılığı güzel olacak!
Yıllarca acı çeken, özlemle ve dua ile Osmanlıyı bekleyen Müslüman halkların, Yeni Türkiye’nin yarınları bambaşka olacak!
Dilinizden Duaları eksik etmeyin!
Bu toprakların öz evlatlarına güvenin…
FATİH KELEŞ
Twitter; @FatihKeles
Facebook; TrFatihKeles
Web; FatihKeles.Net
Önce Abdülhamid Han'ı tahtan indirdiler.
Nakış nakış işlenen bir İmparatorluğu ele geçirdiler.
Osmanlıyı öyle parçalamalılardı ki, Osmanlı bir daha asla geri gelmemeliydi.
Osmanlı demek, kabus demekti.
Osmanlı bir daha asla dirilmemeliydi.
İngiliz aklı 100 yıllık planı devreye sokmuştu.
İmparatorluk parçalara ayrılacaktı!
İngiliz aklı masa başında dizaynı yapmıştı.
Önce Osmanlıyı yüzlerce parçalara ayırdılar.
Ayırdıkları parçalardan yüzlerce devlet çıkardılar.
Bununla da yetinmediler!
El altından kurdukları devletlere kendi sistemlerini ve adamlarını yerleştirdiler.
Parçalara ayırdıkları Osmanlıyı küçük bir ülkeye dönüştürdüler.
Operasyon büyüktü!
Osmanlıya dair hiç bir iz kalmamalıydı.
Küçük bir devlete dönüştürdükleri Türkiye'yi formatladılar.
Formatlamakla da işi bitirmediler.
Devletin tüm atar damarlarına kendi sistemleri ile birlikte kendi adamlarını yerleştirdiler.
Yıllarca Müslümanlara kol, kanat geren bir Millete Başörtüyü Yobazlık, Namaz kılmayı İrtica diye öğrettiler.
Kendi Tarihine, dinine ve Ecdadına düşman kesilen nesiller yetiştirdiler.
İngiliz aklı Osmanlıya dair tek bir iz kalsın istemiyordu.
Bu toprakları öyle bir formatlamışlardı ki, bu ülkenin başörtülü analarının kendi özyurdunda askeriyenin kapısından içeri adım atması bile yasaktı.
Bu ülkenin çocukları olur da bir gün kafasını kaldırır diye, kardeşi kardeşe düşman etmeyi de ihmal etmediler.
Ne zaman kafamızı kaldıracak olsak, hep bir operasyon yedik bu topraklarda!
Alevi-Sünni, Sağ-Sol, Türk-Kürt!
Tezgâh hep aynıydı.
İngiliz aklı sadece bunlarla da yetinmemişti.
Haritaları da kusursuz bir biçimde dizayn etmişti.
Türkiye’nin kardeşleri ile buluşması bu sınırlarla engellenmişti.
Türkiye’nin Doğu’sunda Ermeni devleti Balkanlarda ise Yunanistan ve Bulgaristan duvar görevi yapacaktı.
Balkanlar ve Kafkaslar da Müslümanların birbiri ile sınır olmaması için kusursuz bir dizayn yapılmıştı.
Türkiye’nin gününde birinde kardeşleri ile buluşma ihtimali bu duvar ülkelerle ortadan kaldırılmıştı.
İngiliz aklı her şeyi hesap etmişti.
Sömürgeci İngilizler ve Siyonist baronlar 100 yıl boyunca rahat nefes alacaktı.
Her şeyi hesap eden İngiliz aklı, Allah’ın adaletinin günün birince tecelli edeceğini atlamıştı.
100 yıllık oyun bozuldu!
İngiliz bunu erken gördü!
Yine aynı tezgâh ile düğmeye bastılar.
Bize benzeyen ve bizim gibi düşündüklerine inandığımız lakin bizden olmayanlarla geldiler!
7 Şubat MİT krizi,
17 Aralık,
Gezi Olayları,
Kobani provokasyonu!
100 yıl sonra ilk defa bu denli başını kaldırma fırsatı bulan Anadolu çocukları İngiliz ve Siyonist Baronların hedefinde!
Mısır’da Erdoğan posterleri, Filistin’de Türkiye sesleri, Arakan’da Türkiye duaları, Tunus’ta Osmanlı bekleyişi ve K.Irak’ın Türkiye ile birleşmek istemesi İngiliz aklına kabuslar gördürüyor.
Şair’in dediği gibi; “Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır”
Sabredin!
Yeni Türkiye’yi ve yıllardır acı çeken Müslüman Halkların yeniden doğuşunu göreceğiz.
Biraz kederleneceğiz!
Acı da çekeceğiz!
Kızacağız ya da sinirlerimize hâkim olmakta zorlanacağız.
Lakin bu sabrın karşılığı güzel olacak!
Yıllarca acı çeken, özlemle ve dua ile Osmanlıyı bekleyen Müslüman halkların, Yeni Türkiye’nin yarınları bambaşka olacak!
Dilinizden Duaları eksik etmeyin!
Bu toprakların öz evlatlarına güvenin…
FATİH KELEŞ
Twitter; @FatihKeles
Facebook; TrFatihKeles
Web; FatihKeles.Net
0 Yorumlar