Avrupa’da kriz çıkartan bankalar kâr rekoru kırıyor ama “kurtarma” adı altında yüz milyarlarca avro yardım alıyorlar.
Nereden? Halkın verdiği vergilerden. Diğer yandan kamu hizmetleri aksıyor. Okullar, hastahaneler kaliteyi düşürmekte.
Özürlülere, yaşlılara, evsizlere, yetimlere ve göçmenlere yapılan yardımlar sürekli kısılıyor. Artık hükümet değişiklikleri bile halkın değil bankaların kararıyla yapılıyor. (Bkz. İtalya ve Yunanistan) Kısacası demokrasi kaybetti, liberal totalitarizm kazandı.
Londra’da binlerce insan BBC binası önünde protesto yürüyüşü yaptı ama BBC’de tek satır yok. Türkiye’deki en ufak gerginliği izlemek için 3 tane canlı yayın aracı gönderen BBC kapısının önündeki gösteriyi neden haber yapmadı? Le Figaro, Le monde gibi Fransız gazeteleri neden suskun?
Batı medyası da artık özgür değil ve bunu herkes görüyor. Hatırlayacaksınız, CNN açıkça yalan söylemiş, çapulcu olayları sırasında AK Parti mitinglerinde çekilen resimleri “protesto” diye vermişti. Alman gazeteleri Meksika ve New York’ta çekilmiş polis şiddeti resimlerini Türkiye diye yayınlamışlardı. Neden böyle?
Çünkü Batıda halkın fikri de piyasada fiyatlanıyor ve gazeteci namusu fiyatını bildiğimiz her şey gibi değerini kaybetti. Batı medyası büyük finans gruplarının, silah firmalarının ve petrol şirketlerinin elinde. Patronlarını kızdıracak hiç bir şeyi yazamazlar.
Batı’daki basın özgürlüğü neredeyse Rusya, Kuzey Kore ve Çin ile mukayese edilecek bir seviyeye kadar geriledi. İdam ya da işkence tehdidi yok ama işten atma ve itibarsızlaştırma yaygın olarak kullanılıyor.
Derindüşünce
0 Yorumlar