Emperyalizmin Değişmeyen Memurları!
Oyuncular, aktörler, bahaneler hep aynıdır.
El-Kaide gider, IŞİD sahneye çıkar.
Terör Petrol, Doğalgaz ve Elmas’a ulaşmak için en güzel bahanedir.
Afrika’da da durum aynıdır.
Boko Haram sahnededir.
Halkları hep aynı bahanelerle sömürgeleştirirler.
Mezhepler, Dinler ve Irklar üzerinden çıkarılan savaşlar çok karlıdır.
Halkları dinler, mezhepler ve Irklar üzerinden birbirine boğazlatıp, taş atmadan halkları hizaya getirirler.
Afrika'dan Asya'ya, Ortadoğu’ya kavgalar yaratır, işgaller gerçekleştirirlerdi.
Planlar neticesinde halklar ölecek, sömürgeye ve işgale karşı duran devlet adamları alaşağı edilecek ve sonucunda şirketler büyüyecekti.
Dünyayı ele geçirmeyi, dünya kaynaklarına hükmetmeyi ve tek dünya devletini hedefleyen bu küresel güç 70 yıldır hep aynı oyunu tezgâhlıyor
Paralel Yapı, Gladyo, Terör teşkilatları kuruyor.
Afrika'yı Ortadoğu'yu oluk oluk kana buluyor.
Dış İlişkiler Konseyi'nin başındaki önemli isimlerinden Paul Warburg "Her şey tek dünya devleti için!" diyordu.
Yine Paul Warburg "Kim ne derse desin yakın gelecekte tek dünya devleti kurulacaktır. Tek sorun bunun, uzlaşmayla mı yoksa işgalle mi olacağıdır!"
Zbigniew Brzezinski özetliyor: “Uluslararası tekeller ve bankalar küresel ekonomiyi yönetiyorlar!"
David Rockefeller bakın ne diyor!
"Dünya devletini kurduğumuzda, dünya daha mükemmel ve istikrarlı olacaktır. Dünya bankerleri ve küresel elit, dünya halklarım özgürlüğe kavuşturacaklar!"
Eskiden düşman komünizmdi!
Sovyetler hedef tahtasının merkezindeydi!
Sovyetlerin çöküşünden sonra hedef; zengin İslam coğrafyası oldu.
"Afganistan Pakistan ilk hedefimizdir!" diyor.
Orta Asya'ya hücum başlıyor.
Orta Asya planında en büyük engel Putin!
Bunun için Putin’i devirmek için her şeyi yapıyorlar.
Aaron Russo ile yapılan bir telefon röportajı!
Russo, Rockefeller ailesinden Nicholas'la çok sıkı bir dost...
“Aralarında geçen ve dostluklarını bitiren tüyler ürpertici bir konuşmayı şöyle aktarıyor:”
Tarih Kasım 2000. Yani 11 Eylül saldırılarından tam 11 ay önce:
"Bir gece beni aradı ve 'bir şeyler olacak' dedi. Afganistan'a gireceğiz, Hazar'dan boru hattı geçireceğiz, Irak'a gireceğiz, petrole kavuşacağız, oraya konuşlanacağız.
Venezüella'ya gireceğiz..." diye devam etti.
"Söylediklerinden ilk ikisi gerçekleşti... Bana gülerek 'Oralara hiç bulamayacağımız birilerini aramaya gideceğiz...' diyordu.
'Terörle savaş' lafını tekrarlıyordu.
'Malum' diyordu, 'Terörle savaşı kimse kazanamaz! Ama bu bahane sana çok şey için imkân verir...!' gülüyordu.
'Nasıl herkesi bu kadar saçma bir bahaneye ikna edebilirsin ki!' diye sordum.
'Medyayla!' dedi.
'Unutma bir şeyi çok tekrarlarsan herkes inanır!'... diye ekledi'.
İngiliz gazeteci David leke dünyayı yönetenlerin örgüt şe-masını şöyle anlatıyor:
"Dünyayı yönetenler bir piramit örgütlenme içindeler. Her kuruluşun en üstünde her şeyi bilen, neyin hedeflendiğinden haberdar az sayıda kişi var. Piramit aşağı doğru genişlerken hedefi bilenler azalıyor... Herkes aynı hedefe hizmet ediyor ama neye hizmet ettiğini bilmiyor. CIA buna 'compartmentalization' bölümlenme diyor. Herkes üzerine düşen rolü oynuyor. Masonları düşünün. Büyük bir çoğunluğu ilk üç derecede kalırlar.
Sonraki 30 derece ve onun da üzerindeki, illuminati (aydınlanmışlar) denen 13 derecenin yanına bile yaklaşamazlar. Tüm kuruluşlar da benzer biçimde çalışır. Bir bankayı düşünün. Banka memuresi, bırakın bankanın yönetim kurulunu, o şubenin müdürünün hedeflerinden bile habersizdir. Ama o hedefler dahilinde çalışır, istihbarat kurumları, küresel basın kuruluşları, çok uluslu şirketler de aynı biçimde çalışırlar. Siyasete bakın. Medya mensupları dünya politika sahnesindeki siyasilerin peşinden koşar ve siyasiler, sanki olaylar üzerinde yaptırımları varmış ve son sözü söylüyorlarmış havasında onlara demeçler verirler. Cumhurbaşkanları, başbakanlar kameraların mikrofonların karşısında güç sahibiymişler gibi açıklamalar yaparlar. Oysa arkalarında başkaları vardır. Asla görünmeyen güçlerin kuklası gibidirler."
Merkezi bir güç odağı küresel ekonomiyi, siyaseti, şirketleri, medyayı elinde tutuyor.
İşte bunun için dünyanın her köşesinde adamları var.
Tek merkezden ele geçirdikleri ülkeleri kendi adamları aracılığı ile yönetiyorlar.
Bürokrasiden, Medyaya, Gazetelere, TV Köşelerine kadar bunların memurluğun yapan adamlar
vardır.
Erdoğan’a saldıranların tek koro eşliğinde aynı sesleri ve notaları söylemesi bir tesadüf müdür.
17 Aralık’ı planlayanların ABD’de ikamet etmesi oldukça manidar.
Erdoğan’a saldıranların birer birer ABD’ye kaçmasını gözden kaçırmayalım!
Son olarak meseleyi daha da somutlaştırmak adına Emperyalizmin Değişmeyen Memurlarına birkaç örnek verelim!
İşte Emperyalizmin Değişmeyen Memurlarından bazıları;
Condolezza Rice!
Chevron Petrol şirketinden ABD'nin Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmiştir.
Chevron'un ortağı John D. Rockefeller'dir.
**
Bill Clinton!
Gerçek soyadı Rockefeller'dir.
Valilik görevinden ABD Başkanlığı görevine getirilmiştir.
**
Dick Cheney!
Dünyanın en büyük silah ve petrol tüccarlarından biridir.
Bir dönem ABD'yi yönetmiştir.
**
Zbigniew Brzezinski!
Amerikan Ulusal Güvenlik konseyi eski danışmanlarındandır.
Barack Obama'nın tüm söylemlerini tasarlayan kişidir.
**
Tony Blair!
İngiltere'nin Eski Başbakanı.
Şuan ki görevi Ortadoğu dörtlü komisyonu Başkanı.
Ortadoğu'da İngiliz Baronların diplomatik şefi.
**
İngiltere Liberal Parti Başkanı Paddy Ashdown, 2004'te Birleşmiş Milletler adına Bosna'nın kralı!
İngiltere ve ABD arasındaki köprüyü kuran adam.
**
Kemal Derviş...
Dünya Bankası'ndaydı...
Birden bire gizli bir el tarafından Türkiye'de Ekonomi Bakanı ilan edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne adeta havadan indi, 15 günde "uluslararası çıkarlar" gereği onlarca yasa çıkardı, sonra kayıplara karıştı.
2005'te Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü'nün başına getirildi.
Şimdi Amerikan politikasına yön veren düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nde. Brookings Enstitüsü, eski Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn'un denetiminde.
**
Gözlerimizi açalım!
Aksi takdirde gelecek yüzyılda yine kaybeden biz Müslümanlar olacağız!
Mazlumların yarınları biz Müslümanların elinde!
Uyanmamız ve gerçekleri görmemiz şart!
Uyanmamız dileğiyle…
"Not: İlgili makalenin hazırlanmasında bazı kaynaklardan, araştırmalardan ve makalelerden yararlanılmıştır."
FATİH KELEŞ
Twitter; FatihKeles
Facebook; TrFatihKeles
Web; FatihKeles.NET
0 Yorumlar