TWİTTER CANLI

Serj Sarkisyan'ın Yalanları: Dünyayı Şaşırtmak İçin Bir Sonraki Girişim!

Ermenistan Devlet Başkanı Amerikan basınına hem röportaj verdi, hem de makale ile yapıldı. Samimi olmayan fikirler söyleyen Devlet Başkanı tarihi geçmişle ilgili gerçekleri çarpıtarak, dünya kamuoyunu anti-Türk ve anti-Azerbaycan tavır sergilemeye çağırdı. 

S. Sarkisyan`ın şunları tesadüften etmediği bilinmektedir. 

Ülkeyi oldukça ağır iç duruma düşürmekle toplumda hoşnutsuzluğu artıran, dış politikada da bağımsız olamayan Erivan birçok zorluklarla karşı karşıyadır. Ermenistan Cumhurbaşkanı kendisini haklı çıkarmak için başkalarını itham ediyor. Ancak onun bu çabalarının sonuçsuz kalacağına şüphe yoktur. Çünkü yalanın sonu yoktur.

Karanlık Savlar: Serj Sarkisyan Kendi Çapında!
Ermenistan Cumhurbaşkanı bir daha siyasette rastgele adam olduğunu göstermiştir. ABD'nin ''The New York Times'' yayınına verdiği röportajda ve ''The International New York Times''da yayınladığı makalesinde baştan başa şer ve iftira olan fikirler ifade etti. Siyasette acemi adamların görüşlerini çarpıtmaya yönelmiş karenlik savlar gerçeklikten çok uzak bir bağlamdadır (bkz:Interview with Serzh Sargsyan, President of Armenia / www.armeniainternationalreports.com, 22 Ekim 2014 ve President Serzh Sargsyan's article in the newspaper International New York Times / www.president.am, 24 Eylül 2014).

Serj Sarkisyan yine de Türkiye ve Azerbaycan'ı hedef aldı. O, uluslararası kamuoyunu adil tavır sergilememekte itham etmekten çekinmedi. Ermeni lider söyledi: ''Ben saldırganla saldırı kurbanı arasında eşitlik işareti koyan uluslararası camianın tutumunu anlayamıyorum'' (bkz: Марианна Мкртчян. Серж Саргсян: Я не понимаю позицию международного сообщества, ставящего знак равенства между агрессором и жертвой агрессии / ''Arminfo'', 24 Ekim 2014).

Bu, çok garip ve tutarsız bir irad. Gerçeklik şudur ki, Ermenistan Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal etti. Şimdi bu bölgeden çıkmak fikri de yoktur. Peki neye dayanarak denebilir ki, saldırının kurbanı Ermenistan`dır. Uluslararası camia gerçekten Ermenileri çok destekledi. Resmi belgelerde Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü tanınsa da, somut adım atan yok. S. Sarkisyan neden şikayet ediyor?

Görünüyor, kendi ismini başkasına koymaya çalışıyor ki, kendisine hak kazandırsın. Çünkü Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in çok yoğun aktivitesi, gerçekleri dünyaya iletmek yeteneği Erivan'ın çıkmaza soktu. Bilişim savaşında yenildiğini hisseden S. Sarkisyan açık yalanlara geçti.

S. Sarkisyan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in siyasetinde ''Twitter diplomasisi''nin belirtilerini bulmaya çalışıyor. Eğer bu insan günümüzde ''Twitter'' sosyal ağı aracılığıyla ciddi uluslararası meselelerin çözülmesinin oluruna inanıyorsa, o zaman o, en azından siyasi açıdan naif. Çünkü ''Twitter''de sadece gerçek diplomasi, ciddi düşünülmüş siyasi kurs, yoğun eylem neticesinde varılan bazı sonuçlar ifade edilebilir. Onu gerçeği söylemek için de kullanmak mümkündür. Fakat bu, yardımcı araçtan başka bir şey değildir.

İlginçtir ki, Ermeni lider bu gibi yüzeysel önermelerin sınırını aşamıyor. Onun tam asılsız olduğunu yadsınamaz bir olgu kanıtlıyor ki, bu da Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı ve çevresindeki bölgeleri işgal etmesidir! Şimdi de bu bölgelerden askerlerini çıkarmak istemiyor. Bu durumda Azerbaycan Cumhurbaşkanı hangi dilde saldırganla konuşmalıdır?

Bütün bunlara göre S. Sarkisyanın ''Azerbaycan Cumhurbaşkanı`nın saldırgan ritoriği'' ifadesi tam yapaydır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkenin toprak bütünlüğünün yapılması için gerekli tüm adımları atmaya hazır olduğunu söyledi. Ermenistan Devlet Başkanı bunun gerçekleşeceğini anlıyor ve bu nedenle işgal olgusunu değil, onu ortadan kaldırmaya yönelik adımları olumsuz açıdan sunmaya çalışıyor. Tabii ki, dünya kamuoyunu bu tür basit tezlerle saptırmak mümkün değil.

Demek ki, Ermenistan Cumhurbaşkanı`nı korkudan uzun yıllardır sakladıkları gerçeklerin dünya kamuoyuna ulaştırılmasıdır. Azerbaycan Cumhurbaşkanı bu yönde oldukça etkili işler yapıyor, Azerbaycan'ın haklı olduğunu kanıtlıyor. Ermeni terörü sonucu toplu şekilde sivil insanların katledilmesinin insanlık için bir leke olduğuna ''Twitter'' aracılığıyla milyonlarca okuyucusunu ikna ede biliyor. Böylece Ermenistan'ın gerçek yüzü ortaya çıkıyor ve onun fonunda Azerbaycan devletinin barışçı karakteri oluşur.

Komşulara Atılan Iftira: Tarihi İkiyüzlülük Devam Ediyor!
Bunların dışında, Erivan Azerbaycan'ın devlet olarak gelişimini, ordusunun daha da güçlenmesini ve bağımsız dış politika yürütmesini sindiremiyor. Buna karşı esaslı argüman bulamadığından şer ve iftiradan başka yol kalmıyor. S. Sarkisyan`ın bu karakteri sözde ''Ermeni soykırımı'' konusunda da kabarık şekilde kendini gösteriyor. O, ''The New York Times'' gazetesine verdiği röportajda Türkiye'yi çok keskin itham ediyor. Ermenistan Devlet Başkanı`nın amacı açıktır - ''soyqırımı''nın yıldönümü öncesi ABD basınını kullanarak bir daha kendilerinin mazlum halk karakterini yaratarak bundan propaganda yoluyla yararlanmak. S. Sarkisyan utanmadan diyor ki, Ermenistan soykırımlarının yaşanmaması için elinden geleni yapıyor. Bunun için Erivan artık yaşanmış soykırımlarının tanınmasını temel şartlardan biri sayıyor (bkz: Interview with Serzh Sargsyan, President of Armenia / www.armeniainternationalreports.com, 22 Ekim 2014).

Güya Ermenistan, genellikle toplu insan katliamlarına karşıdır, onun soykırımlarının tanınması yönünde yaptığı çalışmalar ise bir bütün olarak insanlık adınadır. Bilakis Ermenilerin kim olduklarını ispat eden binlerce olgular vardır. Sadece Hocalı'yı hatırlatmak yeter. Hocalı soykırımını Ermeniler görülmemiş vahşetle gerçekleştirmiştir. Şimdi Ermenistan Cumhurbaşkanı açık yalan söyleyerek, Azerbaycan'ı kreşlere, okulları, sivil halka ateş açmakta itham ediyor.

Bu derecede riyakarlık insanı çok şaşırtıyor. Böyle hareketlerle S. Sarkisyan diplomasi alanındaki uğursuzluklarını örtbas etmeye çalışıyor. Öte yandan, bu ülkede iç durumun ağırlaşması nedeniyle nüfusun dikkatini başka yöne yöneltmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda, Ermenistan Cumhurbaşkanı konuşmasında ''soykırım'' masalı üzerinde de çok durdu.

S. Sarkisyan bu konuda uluslararası toplumun sorumlu olduğunu kaydetti. Geçen yüzyılın başlarında meydana gelen olaylara yanlış içerik vererek Devlet Başkanı onları bugünün güncel sorununa dönüştürmeye çalışıyor. Bununla aşağıdaki iki amacın güdüldüğünü düşünüyoruz: birincisi, dünyanın dikkatini Ermenilerin Azerbaycanlılara karşı soykırım gerçekleştirdiğinden dağıtmak, ikincisi, kendisinin mağdur karakterini yaratarak dış güçlerin desteğine ulaşmak.

Ermenistan Devlet Başkanı diyor: ''Geçmişin suçları gerekli değerini almadıkça tarih tekrar edilecektir'' (bkz: Армянский народ несет исключительную миссию по предотвращению повторения геноцидов – Серж Саргсян / Tert.am, 23 Ekim 2014). Doğru, Ermeni terörü hakkında uluslararası alemin tam tasavvuru olmalıdır.

Uzun yıllardır bu konuda Azerbaycan her düzeyde somut olgularla konuşuyor. Maalesef şimdilik yeterli derecede tepki yok. S. Sarkisyan da bu hususu kullanarak 90 yıl önce sözde yaşanan olayları gerçek gibi dünyaya yedirmeye çalışıyor.

Aslında, Ermeni liderin hem röportajı, hem de makalesi eski şarkının tekrarıdır. Onun yeni bir şey demeye sözü de yoktur. S. Sarkisyan fırsatı değerlendirerek Ermenistan'ın uluslararası alanda gittikçe minimuma inen nüfuzunu kurtarmaya çalışıyor. Bu bağlamda onun Amerika'da ülkenin Avrasya Ekonomik Birliği'ne girmesinin nedenlerini anlatmaya çalışmasını vurgulamak mümkündür. O, Erivan'ın bu adımı Batı ile olan ilişkilerinin hesabına atmadığını söyledi (bkz: Interview with Serzh Sargsyan, President of Armenia / www.armeniainternationalreports.com, 22 Ekim 2014).

Bu konuda da S. Sarkisyan`ın başarısız manevra yaptığı açıkça görülmektedir. Çünkü herkes biliyor ki, AEB`e üyelik öncelikle jeopolitik seçimdir. Bununla Ermenistan Avrupa yapılarına bütünleşmek meselesini abisi''nin emrine vermiş olur. Muhtemelen ABD'de bunları daha iyi algılıyorlar.

Böylece, Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın bir daha dünyaya yalanlar yuttrmak istediği açıkça görülmektedir. Onun bu girişimi de öncekiler gibi sonuçsuz kalmaktadır. Bunun yanı sıra, dünyanın büyük devletlerinin de adil olması ve yalanı hakikatten ayırması gerekir.

Newtimes
https://www.facebook.com/trfatihkeles
https://twitter.com/fatihkeles

Yorum Gönder

0 Yorumlar