Stratfor özel istihbarat ve düşünce kuruluşu 2015-2025 yılları arasındaki tahminlerine yer verdiği on yıllık bir rapor yayınlıyor!
Stratfor, “Türkiye’nin güneye çekileceğini bekliyoruz, savaşın sınırlarının çok yakınına gelmesi korkusu ve bu savaşın siyasi sonuçları onu müdahil olmaya zorlayacak. Mümkün olduğu kadar az ve yavaş karışacak fakat karışacak ve müdahalesi sonunda boyut ve genişlik olarak artacak." diyor.
Ankara bölgede değişen dinamikleri ve denklemleri iyi okuyor.
Özellikle Ankara'yı da oyuna dahil etmek isteyen dinamiklere karşı kendi pozisyonu ve denklemini oluşturuyor.
Hassas dinamikler üzerinden kendi pozisyonunu oluşturan Ankara her senaryoya karşı hazır pozisyonda!
Şah Fırat operasyonu Ankara'nın bölgedeki istihbarat gücünü ve pozisyonunu gösteren bir hamle!
Bölgede iç dinamikler üzerinden hamleler yapan güçler, Ankara'nın bağımsız ve milli hamleleri karşısında oldukça şaşkın durumda!
Stratfor raporunun Süleyman Şah üzerinden yazıldığı aşikar!
Süleyman Şah üzerinden Ankara'yı dinamiklerin içerisine çekmek isteyenler Ankara'nın aldığı pozisyondan oldukça rahatsız.
Çünkü Ankara'nın karşılıklı çıkar ve kazanç üzerinde kurduğu Rusya-Türkiye denklemi bölgedeki dinamikleri keskin bir şekilde değişikliğe uğratmaktadır.
Bu değişiklikten büyük kayıplara uğrayan aktörler, Ortadoğu üzerinden bu denklemi değiştirmek istemektedir.
Ankara bu yüzden oldukça dikkatli davranmakta ve dengeleri değiştirecek askeri müdahale seçeneklerinden kaçınmaktadır.
Süleyman Şah üzerinden Ankara'yı bölgede askeri bir müdahale seçeneğine mecbur bırakmak isteyenler, Ankara'nın bu seçeneği kullanmak yerine pozisyon değiştirmesi karşısında büyük hüsrana uğramışlardır.
Ankara'nın eski devlet aklı ile hareket edeceğini düşünenler bir kez daha yanılmıştı.
Yine bu raporda Arap dünyasındaki istikrarsızlığın on yıl boyunca devam etmesinin beklendiği kaydeden Stratfor, “Türkiye’nin güneye çekileceğini bekliyoruz, savaşın sınırlarının çok yakınına gelmesi korkusu ve bu savaşın siyasi sonuçları onu müdahil olmaya zorlayacak. Mümkün olduğu kadar az ve yavaş karışacak fakat karışacak ve müdahalesi sonunda boyut ve genişlik olarak artacak." diyordu.
Stratfor; “Türkiye’nin gücünü ticari ve siyasi olarak kuzeye yansıttığını elbette öngörebiliyoruz fakat potansiyel olarak bir ölçüde askeri yolla da olacak. Ayrıca AB parçalara ayrılır ve tek tek ekonomiler zayıflar ya da bazı ülkeler Doğu’ya yönelirken Türkiye bunu yapabilecek tek güç olarak kalarak Balkanlar’daki varlığını artıracak”
“Bunun gerçekleşmesinden önce Türkiye iç siyasi dengesini bulmalı. Burası hem seküler hem de Müslüman bir ülke. Şu andaki hükümet uçurumun üzerine bir köprü inşa etmeye girişti, fakat birçok yönden sekülaristlerin çoğundan ayrıldı. Gelecek yıllar boyunca yeni bir hükümet elbette ortaya çıkacak. Bu çağdaş Türkiye’de kalıcı bir fay hattı. Birçok ülke gibi Türkiye’nin gücü siyasi belirsizlik ortasında artacak. Bu iç siyasi çatışmanın yanında askeri, istihbari ve diplomatik hizmetin gelecek on yıl içinde boyut ve fonksiyon olarak evrime ihtiyacı olacak. Yani Türkiye’nin gelecek 10 yıl içinde büyük bölgesel güç olarak ortaya çıkışında bir hızlanma görmeyi bekliyoruz.”
Bölgedeki dinamikleri kendi çıkar ve menfatleri üzerine kurmak isteyen aktörler Stratfor üzerinden Yeni Türkiye'ye mesaj veriyordu.
Ankara savaşa sokulmalı!
Ankara bölgede savaşa sokulacak ve Ankara üzerinden dinamikler değiştirilerek kendi çıkar ve menfaatlerini korumak isteyen aktörler bu dinamikler üzerinden kazanacaktı.
Süleyman Şah bu açıdan büyük öneme sahipti.
Süleyman Şah türbesine yapılacak olası bir saldırı üzerinden Ankara'yı bölgeye çekmek isteyen aktörler, Ankara'nın Şah Fırat operasyonu ile hayal kırıklığı yaşamıştı.
Stratfor Raporu bu açıdan iyi okunmalıdır.
Yıllar sonra bağımsız ve milli çizgide hareket eden, kararlar alan ve adımlar atan Ankara, bölgedeki aktörlerin çıkarlarını zedeleyen bir durumdu.
Bu yüzden Ankara'daki devlet aklından rahatsızlardı.
Raporda da bunu açık dile getiriyorlardı.
"Şu andaki hükümet uçurumun üzerine bir köprü inşa etmeye girişti, fakat birçok yönden sekülaristlerin çoğundan ayrıldı. Gelecek yıllar boyunca yeni bir hükümet elbette ortaya çıkacak."
Onlara göre Ankara, artık güdümlerinden çıkmış ve kendi milli çıkarları üzerinden hareket eden bir pozisyona girmişti.
Bu hiç alışkın oldukları bir şey değildi.
Yıllardır kendi güdümlerinde hareket eden ve sadece onların çıkarları üzerine pozisyon alan Eski Türkiye yeniden geri gelmeliydi.
Aksi halde kazanan onlar değil, bölgedeki mazlum Müslümanlar ve Yeni Türkiye olacaktı.
Bu da yüzyıllık hegemonyanın yıkılması demekti.
Bölgedeki dinamiklerin Müslümanların lehine kurulması ve oluşması anlamına gelmekteydi.
Abdülhamid Han'dan bugüne kurdukları sistemin ortadan kaldırılarak, İsrail'in ve Bölgedeki sömürgeci sistemin yıkılması demekti.
Bizdeki muhalefetin anlayamadığı şey buydu.
Bunun için Stratfor ekseninde yani bölgeyi yıllarca sömüren ve mazlum Müslümanları katleden sistemle birlikte hareket ettiklerinden habersizlerdi.
Bu nedenle Şah Fırat operasyonuna tepki gösteren sistemle aynı çizgide Şah Fırat Operasyonuna tepki gösteriyorlardı.
Eski Türkiye pozisyonuna alışkın olan sistem ile bizdeki muhalefet bu yüzden Yeni Türkiye’nin aklı ile bağımsız bir şekilde hareket etmesinden rahatsızdı.
FATİH KELEŞ
İSTANBUL 3.BÖLGE AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI
Twitter; FatihKeles
Facebook; TrFatihKeles
Web; FatihKeles.Net
0 Yorumlar