Suriye'nin etkin gruplarından Nusret Cephesi lideri Ebu Muhammed Colani'nin röportajı Al Jazeera'da yayınlandı. Colani birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.
Al Jazeera'ye röportaj veren Suriye'nin etkin gruplarından Nusret Cephesi lideri Ebu Muhammed Colani, Suriye direnişiyle ilgili önemli açıklamalarda bulunurken, Esed ve ABD’nin birlikte çalıştığını iddia etti.
İşte Colani’nin açıklamalarından satırbaşları:
-Şimdiye kadar çatışmalar Sünni halkımızın bulunduğu yerlerdeydi. Buralarda halkımız acı çekiyordu. Şimdi strateji ve gidişat değişti.
-Gerçek şu ki Nusayri Aleviler 40 yılı aşkın süredir Sünni halka ağır işkenceler ve katliamlar gerçekleştirdiler. Rejim işkence haneleri yıllarca masumları öğüttü. Bir milyona yakın Şamlı Müslüman katledildi.
-Hama ve Halep'te katliamlar yapıldı. Sünni halka Alevi dominant rejim büyük yaralarla acılar çektirdi. Yaşanan acılar yeni değil bir asra yakındır sürüyor.
-Gerçek şu ki Esed tek başına savaşmıyor. Onu destekleyen Alevi bir klik var. Ve yaşanan acılarda bu kliğin büyük sorumluluğu bulunuyor.
-Ancak kendilerini sapık bir taife olarak görsek de Nusayrileri hedef alan bir savaşta değiliz. Bizler halkımızı katledenlere karşı savaşıyoruz.
“DÜRZİ VE HRİSTİYANLARIN KÖYLERİNİ KORUYORUZ”
-Örnek verirsek kontrol bölgelerimizde Dürzi ve Hristiyanların köy ve kasabaları var. Onları koruyor ve onlara İslam davetini ulaştırıyoruz. Savaşımız isterse kendisini Sünni olarak algılasın halkımıza zulmeden, katliamlara girişen herkese karşıdır.
-Dinimiz rahmet dinidir. Merhamet dinidir. Bizler şiddeti yol edinmiş kişiler değiliz. Kim vazgeçerse onu hedef almayız. Halkımızı geçmişte katledenler Alevi-Dürzi, Sünni ya da Hristiyan tevbe ederlerse, dönerlerse kardeşlerimiz olurlar.
-Geçen geçmiştir Esed nizamı Alevileri ve diğer azınlıkları korkutuyor. Nusra sizi katledecek diyor. Bizler kör bir şiddet peşinde değiliz.
“BATI’NIN NE DEDİĞİ UMRUMUZDA DEĞİL”
-Kendi planlarımızı yürütüyoruz. Batı'nın insan haklarına dair ne dediği umurumuzda bile değil.
-İslam’ın yüce prensipleri bize yeter. Azınlıklar konusunda Batı'nın kuralları ve ölçüleri değil İslam'ın değerli ölçüleri bizi ilgilendirir. İslam'ın adaleti yeterlidir.
“REJİM SAFINDA OLMAYAN HRİSTİYANLARI HEDEF ALMIYORUZ”
-İslam devleti kurmaya muvaffak olursak azınlıklar orada İslam'ın izin verdiği ölçüler dahilinde yaşayacaklar. Bizler rejim safında olmayan Hristiyanları hedef almıyoruz. İslam devletine güvenlik vergisi vererek azınlıklar özgürce yaşayabilir.
“HAKSIZ YERE TEKFİR ETMEYİZ”
-Kontrolümüz altında olan bölgelerde azınlıklar İslam'ın bahşettiği özgürlük dahilinde güven içinde yaşıyorlar. Diğer gruplar Müslüman gruplardır. Hatalar elbette olabilir. Hiç bir Müslüman’ı haksız yere tekfir etmeyiz. Tekfir alimlerin ve hakimlerin işidir. Açık nas olmadan hiç kimse ya da grubu asla tekfir etmeyiz.
“YARDIM ALANLAR EMİR ALIR”
-Bazı gruplar Batı'dan ve bir takım istihbaratlardan destek alıyor. Bunu son derece tehlikeli görüyoruz. Yardım alanlar emir alır.
-Karar ve irademizde özgürüz. Bunu dışarıdan yardım ve destek almamamıza, kendi potansiyelimize dayanmamıza borçluyuz. Yabancı güçlerin karşılıksız destek vermesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu sadece bir retorikten ibarettir. Para veren emir verir
-Ülkenin hemen her eyaletinde birliklerimiz var. Başka grup ya da cenahlara hoş görünme amacımız yok. Olduğumuz gibiyiz.
“HORASAN DİYE BİR GRUP YOKTU”
-Suriye'de Horasan isimli bir grup yoktu. ABD bu ismi kullanarak bizi hedef aldı. ABD'nin vurduğu yerlerde katledilenlerin çoğu sivil.
“ESED REJİMİ VE ABD ORTAK ÇALIŞIYOR”
-Esed rejimi ile ABD ortak çalışıyor. İşbirliği yapıyorlar. Bazen eş zamanlı hedefleri vuruyorlar. Aralarındaki ihtilaf tiyatro.
-Esed rejiminin yıkılmasını en son isteyen ülke Amerika’dır. ABD halkları aldatıyor. Rejim ile işbirliği yapıyor.
-Esed rejimi ile Hizbullah kader birliği yaptı. Esed rejiminin yıkılması Hizbullah'ın yıkılması anlamına geliyor. Yardımlaşıyorlar.
-Hizbullah Esed rejimine destek oluyor. Ancak buna asla güç yetiremez. Kalamun dağlarında az bir mücahit grup onları engelliyor.
“ESED VE HİZBULLAH İLE SAVAŞIRKEN IŞİD DE BİZİ ARKADAN VURUYOR”
-Maalesef bizler Hizbullah ve Esed rejimi ile Kalamun’da savaşırken IŞİD de bizi arkadan vuruyor. İki grupla savaşıyoruz.
“ÇOK YAKINDA ŞAM’A AKACAĞIZ”
-Çok yakında Şam'a akacağız. Kalamun bunun için önemlidir. Hizbullah da orada Şii köyleri korumak bahanesiyle meşruiyet elde ediyor.
-Dr Eymen el Zevahiri'den Suriye'den Batı hedeflerine saldırmama direktifi aldık. Buna bağlıyız. Bu stratejimizin bir parçası.
-Lübnan da Suriye gibi 40 yıldır Eses zulmü altında yaşıyor. Suriye Hariri suikastı sonrası terk ettiğinde Hizbullah'a teslim etti.
-Lübnan’daki gruplar, partiler ve cemaatler Esed nizamının devrilmesinde bize destek olmalılar. Lübnan halkı da bu rejimin kurbanıdır Hizbullah’a karşı asıl savaşı henüz başlatmadık. Zaten gerek de yok. Rejim devrilir devrilmez tüm Güney'den çatışmasız kaçacaklar.
-Fetih ordusu bir koalisyondur ve kendi operasyon odası var. Hiç kimse Fetih Ordusuna liderlik etmiyor. Şura liderlik ediyor.
0 Yorumlar