Ankara kararlıydı, büyüyecekti!
100 yıldır Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren ve mazlum Müslümanları katlederek, sömüren düzen alaşağı edilecekti.
Anglo-Amerikan Siyonizminin Ortadoğu'daki sömürgeci sistemi yıkılacaktı!
Ortadoğu’da Ankara Başkanlığında büyük bir birlik kurulacaktı!
Mısır’da seçimle işbaşına gelen Mursi, Ankara ile harekete geçecekti.
Tunus ve Katar’da Ankara ile beraberdi!
Ankara içerideki meseleleri çözmek için düğmeye basmıştı!
Çözüm süreci bu açıdan önemliydi.
İçerideki birlik olmadan dışarıda birlik olunamazdı!
Öcalan’da Kandil’e mesajı vermişti.
Silahlar bırakılacak ve Ortadoğu’da Ankara önderliğinde Emperyalist, Sömürgeci sistem yıkılacaktı.
Ankara K.Irak’taydı!
Barzani ile masa başındaydı!
Barzani Merkezi Yönetimden ayrılacak ve Türkiye’ye bağlanacaktı!
K.Irak, Yeni Türkiye’nin bir eyaleti olacaktı!
Barzani, Yeni Türkiye’nin Başkanlık Sistemi ve Yeni Anayasayı hayata geçirdikten sonra tüm dünyaya Türkiye’ye bağlandığını ilan edecekti!
Barzani kararlıydı!
Bunun için Anglo-Amerikan Siyonizminin tüm itirazlarına rağmen Türkiye ile Petrol anlaşması imzalamıştı.
Bununla yetinmeyen Barzani, ABD bankaları ile yapılan tüm anlaşmaları iptal etmiş ve Halk Bankası ile anlaşma imzalamıştı.
ABD, Barzani ve Ankara’ya çok öfkelenmişti!
Barzani’nin Türkiye’ye bağlanma isteğini gören CIA, K.Irak’ta apar topar anket yaptıracaktı!
K.Irak halkı %98 Evet cevabı vermişti!
Anglo-Amerikan Siyonizmi paniklemişti!
Bir şeyler yapılmalı ve Ankara durdurulmalıydı!
Aksi halde Ortadoğu’daki Anglo-Amerikan Siyonizminin 100 yıllık sistemi tasfiye edilecekti!
Önce içeriden Ankara’yı durdurmaya çalıştılar!
35 yıldır içeride bekletilen hücreleri harekete geçirdiler!
ABD ve İsrail’in yıllardır beslediği yapının görev vakti gelmişti!
Önce Gezi olaylarını başlattılar!
Ankara’yı sivil bir darbe ile yıkmayı denediler!
Başaramadılar!
17 Aralık günü tekrar harekete geçtiler!
Sözde yolsuzluk operasyonu adı altında Erdoğan’ı tasfiye etmeye çalıştılar!
Yıllarca besledikleri yapı tüm girişimlerinde başarısız olmuştu!
Durmadılar!
MİT Tırları ile Erdoğan’ı Uluslararası Mahkeme’de yargılama peşine düştüler!
Kaybettiler!
Türkiye’de tüm bunlar yaşanırken dışarıda ise Ankara’nın yanında saf tutanları hedef aldılar!
Önce Mursi’yi askeri darbe ile tasfiye ettiler!
DEAŞ’ı K.Irak üzerine sürerek Barzani’yi cezalandırmak istediler!
Barzani’ye suikast emri verdiler!
Ankara Barzani’yi yalnız bırakmamıştı!
DEAŞ’a karşı Barzani’ye her türlü destek verilmişti!
MİT, Barzani’yi koruma çemberine almıştı!
Ankara’nın Barzani’nin tasfiye edilmesini engellemişti!
Anglo-Amerikan Siyonizmi Barzani’ye üstü kapalı şekilde mesaj vermek istemişti!
“Ankara ile birlikte hareket etmekten vazgeç!”
Barzani tüm oyunun farkındaydı!
Bunun için Ankara ile kenetlenmişti!
Ankara’yı deviremeyeceğini gören Anglo-Amerikan Siyonizmi Genel seçimler için hazırlıklara başlamıştı!
7 Haziran tek umutlarıydı!
Bunun için her şeyi hesap etmişlerdi!
Öncelikli strateji Erdoğan’a destek veren Kürtlerdi!
Bu kitlenin oyu ne pahasına olursa olsun Erdoğan’dan koparılacaktı!
DEAŞ’ı Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeye sürdüler!
Baron medyası Suriye’deki Esad katliamlarına gözlerini kapamış, tüm kadrajını Kobani’ye çevirmişti!
“Kürtler DEAŞ tarafından katledilirken Türkiye seyrediyor mesajı veriliyordu!”
Oysa durum çok farklıydı!
Kürtlere bir tek yardım eden ve sınırlarını açan Türkiye’ydi!
Kobani dramını yaratanlar bu durum üzerinden açıkça Ankara’yı hedefe koyuyordu!
Sadece bununla da yetinmemişlerdi!
7 Haziran seçimlerine saatler kala Diyarbakır’da bomba patlıyordu!
Bombayı patlatan bir DEAŞ militanıydı!
K.Irak üzerine sürdükleri ve Kobani’ye saldırttıkları DEAŞ’tı!
Anglo-Amerikan Siyonizminin Küresel medyası da boş durmuyordu!
Hemen her gün 7 Haziran seçimleri ile yatıp, kalkıyorlardı!
Dışarıda attıkları manşetleri içerideki iş birlikçileri de aynen yayınlıyordu!
İsrail, İngiltere ve ABD medyası 7 Haziran seçimlerine odaklanmıştı!
Mesajı da açıkça veriyorlardı; “Erdoğan kaybetmeli!”
Bu mesajın anlamı şuydu!
Erdoğan’ın Ne Osmanlı stratejisi ve Yeni Türkiye’nin bağımsız Enerji politikaları tasfiye edilmeliydi!
Çünkü Anglo-Amerikan Siyonizmi, Enerji hatları üzerinden bölgeyi de yeniden dizayn etmek istiyordu!
Ankara II.Lozan’ın karşısındaki en büyük engeldi!
Ankara tasfiye edilmeden bu planın hayata geçirilmesi mümkün değildi!
Planın özeti şu şekildeydi!
Suriye ve Irak haritasından Mezhepler ve Irklar üzerinden yeni devletler çıkarılacak!
Barzani tasfiye edilecek ve yerine yeni bir Kürdistan haritası çıkarılacak!
Ankara’nın enerji yolları üzerindeki tekel konumuna karşı Doğu Akdeniz’i içine alan yeni bir kukla devlet üzerinden alternatif enerji güzergahı yaratılacak!
Bölge bir 100 yıl daha Anglo-Amerikan Siyonizminin kontrolünde olacak!
Unutmayın bu kavga 100 yıldır katledilen, sömürülen ve yok sayılan milyonlarca mazlum Müslüman ile Anglo-Amerikan Siyonizminin kavgasıdır!
Bu kavgayı kazanmamız için birlik olmamız şart!
Aksi halde bu coğrafya da kan ve gözyaşı bir 100 yıl daha dinmeyecek!
Kardeşlerimizin katledilişini, acılarını ve feryatlarını çaresizce seyretmekten başka yapabileceğimiz hiç bir şey olmayacak!
Gün kenetlenme vaktidir!
Gün, ne pahasına olursa olsun okçular tepesini sonuna kadar savunma vaktidir!
Gün, Kürdü, Türk’ü, Arap’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Arnavut’u, Çeçen’i ve Afrikalısı “Tüm Müminler kardeştir!” emrini hatırlayarak yeniden birbirimize sarılma vaktidir!
Süleyman Şah’ın dediği gibi; “Derim ki bu fani dünyada tüm cihana kafa tutalım.Son anımıza kadar o zalimlerle cenk edelim.”
FATİH KELEŞ
https://www.facebook.com/trfatihkeles
http://www.fatihkeles.net/
https://twitter.com/fatihkeles
0 Yorumlar