SETA’nın yayımladığı raporda, Moskova ile Batı ülkeleri arasında yaşanan gerilimde kazananın, özellikle enerji alanında Türkiye olacağı belirtildi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yayımlanan raporda, Batı ile Rusya arasındaki gerilimli ortamdan uzun vadede kazananın, özellikle enerji alanında Türkiye olacağı bildirildi.
Erdal Tanas Karagöl ve Mehmet Kızılkaya’nın kaleme aldığı Rusya-AB-Türkiye Üçgeninde Türk Akımı Raporu’nda, Türkiye’nin, enerji merkezi olma konusunda Türk Akımı Projesi ile önemli aşama kaydettiği belirtildi.
AB-Rusya geriliminde hem Türk Akımı hem de Güney Gaz Koridoru kapsamında TANAP ve TAP projeleriyle, Türkiye’nin enerji dağıtımında aracı bir rol üstlenerek küresel enerji haritasında önemli bir noktaya ulaşacağı savunulan raporda, enerji merkezi olma yönünde atılan adımların, Türkiye’nin bölgesel bir aktörden küresel bir aktöre dönüşmesi konusunda önemli rol oynayacağına işaret edildi.
Moskova ile Batı ülkeleri arasında yaşanan gerilimde kazananın özellikle enerji alanında Türkiye olacağına yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:
“Enerji kaynaklarından yoksun olan ve uzun yıllardır enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, özellikle yüksek enerji faturalarıyla ekonomik kalkınmada istediği atılımı gerçekleştirememiştir. Bu anlamda Türkiye’nin sahip olduğu stratejik konumu iyi değerlendirmesi ve özellikle doğalgazı ucuz ve güvenli yollardan temin edebilme yollarını bulması gerekmektedir. Hedefleri doğrultusunda önemli atılımlar gerçekleştiren Türkiye’nin öngörülebilir politikalarla yoluna devam edebilmesinde Türk Akımı gibi projelerle elde ettiği söz hakkını ve avantajları ileride de devam ettirmesi Türkiye için çok kıymetlidir.”
“Türkiye, Türk Akımı’na paydaş olmalıdır”
Raporda, Türkiye’nin son yıllarda istikrarlı bir ekonomiye sahip olduğu hatırlatılarak, enerji alanında da bu durumun avantaja çevrildiği ve Türk Akımı gibi projelerle Türkiye’nin küresel enerji alanında önemli bir pozisyonda yer aldığı ifade edildi.
Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından Aralık 2014’te Türkiye ziyareti esnasında açıklanan Türk Akımı Projesi’nin Türkiye’nin konumuna yeni bir boyut kazandırdığı belirtilen raporda, “Türk Akımı’nın Ruslara ait olması ve ikili görüşmelerin hala devam etmesi, projenin Rusya’nın alacağı kararlar doğrultusunda şekilleneceğini göstermektedir. Bu bağlamda Türk Akımı’nın tamamının Ruslara ait olmasının getirebileceği olumsuzlukların önlenmesi için Türkiye’nin diğer enerji projelerinde olduğu gibi Türk Akımı Projesi’nde paydaş olarak yer alması stratejik derecede önemlidir” değerlendirmesinde bulunuldu.
Güney Akım Projesi’nin yerine yapılacağı açıklanan Türk Akımı ile toplam 63 milyar metreküp gaz taşınması öngörülüyor. Hattın toplam 910 kilometre uzunluğunda olması; bunun 660 kilometresinin Rusya topraklarından, 250 kilometresinin ise Türkiye’den geçirilmesi planlanıyor.
Akademikperspektif
0 Yorumlar