İşte size şerefsizliğin, namussuzluğun belgesi… Zerre kadar ilkeleri, ahlakları, namusları ve şerefleri yok…
Sadece çıkarları, hedonistçe dünyayı yiyecek kar hırsları ve bencillikleri var… Dün “ak” dediklerine bugün “kara” derler, dün dediklerinin tersini savunurlar…
Bunu da müthiş bir ilkeli imiş gibi yaparlar. İkiyüzlüler… En iyi bildikleri iş ikiyüzlülük ve sinsilik… Bunu da “iyi gazetecilik” diye pazarlarlar… Şeytana ruhlarını satmış, şeytanın askerleri… İşte Ertuğrul Özkök… Dün Genelkurmay Başkanı’na “zırlama” diye yazıyordu, bugün yarbaya “ağla” diyor… Yeter ki bugün çıkarları neyi gerektiriyorsa ona “teori” yazan alçaklar bunlar… Çıkarları için satmayacakları değer, ihanet etmeyecekleri kutsal yok. Aynı anda PKK’lı da, DHKP-C’li de, FETÖ’cü de, katil Esad’cı da, askerci de olmaları bundan…
Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında yarbayın şehit kardeşi için üzerinden üniformayla siyasi mesajlar vermesini ve ağlamasını alkışladı. Oysa 22 Haziran 2012 günü şehit cenazesinde gözleri yaşaran Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e “zırlama” diye ayar veriyordu. İşte şerefsizliğin Aydın Doğan medyasında nasıl geçer akçe olduğunun kanıtları:
Yarbaya dil uzatan o adam var ya
25.08.2015
BAK kardeşim…
Sen kimsen, kimlersen…
Kardeşinin cenazesi başında, ta şurasından gelen ıstırabını, kardeş acısını, katile öfkesini haykıran bir Türk subayını…
Sırf hoşuna gitmedi diye, ağzı salyalı kiralık trol sürülerinin önüne atmaya kalkacak kadar kendini kaybetmişssen…
* * *
Anadolu’nun dört bir tarafındaki cami avlularından gelen ağıtları, haykırışları, sana düşman bir vuvuzela zannedip, ciğeri beş para etmez köşe yazarlarını, bu insanlara saldıran gaddar gladyatörlere çevirmişsen…
* * *
Seçimi bir siyaset borsası, kendini kurnaz borsacı, sandığı da söylediğin her söz, yaptığın her şeyle ağzına kadar dolan bir siyasi rantiye kasası sanmaya başlamışsan…
* * *
Bu ülkeyi babanın malı zannedip, kendi dışındaki her vatandaşı denize dökülecek bir düşman gibi görmeye başlamışsan eğer…
* * *
Sen…
Bütün bunları görmeyecek kadar kendi duvarlarının arkasına kapanmış olan, sen veya siz…
Bil ve bilin, dönüşü olmayan çok kötü bir yola girdiniz…
Kontrolü kaybettiniz, yapmak istediğiniz her şey ters tepiyor, attığınız her adım kendi çenenizde patlayıp, sizi nakavt eden bir bir kroşeye dönüyor…
Kendi dava arkadaşlarınız bile homurdanmaya başladı.
Yakınmaları bize ulaşıyor, ama sizin yalan şatolarınızın duvarlarını aşamıyor, kibirden ve egodan sağırlaşmış kulaklarınız duymuyor.
* * *
7 Haziran yolun başlangıcıydı.
Bil ki artık, ricatın ortasında bir yerdesin… Ve hakikat…
Sen koştukça, sana yaklaşıyor…
(***)
Paşam sen ağlarsan Türkiye zırlar
22 Haziran 2012
DÜN Hürriyet’in internet sitesinde “Yarını bekleyemem” deyip yazdım.
Yarın geldi, kendimi hâlâ tutamıyorum.
Devam edeceğim yani…
Türk ordusunun Genelkurmay Başkanı’na sesleniyorum. Bir vatandaş olarak tepkimdir.
Ağlama kardeşim.
Evet insansın.
Evet yüreğine o genç çocukların acısı düşmüş.
Evet, içinden fışkırıyor o ıstırap…
Eğer öyleysen;
Eğer kendini tutamayacak kadar kötü durumdaysan, vur kapını, kapan odana, “Bana telefon bağlamayın” de.
Ağla katıla katıla…
Ama bizim önümüzde ağlama.
Sen ağlarsan, sen de ağlarsan;
Bu ülkenin, Çanakkale’de bile ağlamayan komutanları ağlamaya başlarsa, bu millet, Türkiye ne yapar?
Zırlar kardeşim.
Evet zırlar.
O durumda da komutanına “Zırlama” diyemeyeceği için, geçer aynanın karşısına, kendi suratına haykırır, “Zırlama kardeşim.”
Gazetelere bakıyorum.
Hepimiz matahmış gibi komutanın ağlamasına bakıyoruz.
Bakmıyoruz.
Hayranız, hayran.
İnsani duyguları ne kadar yüksek bir komutanımız var.
Kimse ondan gayri insani bir tutum beklemiyor.
Ama terörle mücadele bir savaşsa, bu savaşın psikolojik cephesinde hezimete uğramamalıyız.
Yanlış anlamayın, “Erkekler ağlamaz” gibi pespaye bir hamasetten söz etmiyorum.
Siyasi irade, bütün sorumluluğunu alarak “Ben terörü cephede yeneceğim” demişse, bunun gereği yapılacak.
Komutan metin duracak.
Metin duracak ki;
Terörle böyle mücadelenin gereğine ve doğruluğuna biz de inanıp, arkasında duralım.
Ama evladını dağlarda terörle mücadeleye gönderen bu millet, her cenazede ağlayan bir komutanın arkasında nasıl duracak?
* * *
Sonra diyoruz ki:
Bu gözyaşları “bölgesel süper güce” yakışmıyor.
Bütün etrafına ve efradına çekidüzen vermeye çalışan, yükselen deve yakışmıyor.
O yüzden, buyurun sizi şöyle içeri alalım.
Orada katıla katıla ağlayın.
Ama ne olur bize göstermeyin.
Çünkü millet olarak, bize bu terör belasını yeneceğimiz söyleniyor. Biz de inanmaya devam ediyoruz.
Rica ediyoruz, lütfen diyoruz:
Hiç olmazsa moralimizi bozmayın, inancımızı sarsmayın…
Medyagundem
0 Yorumlar