Hangi İslam Ordusu?
İngilizlerin arka bahçesi Suudi Arabistan!
CIA destekli seçilmiş iktidara karşı darbe yaparak ülke yönetimine el koyan Sisi Başkanlığındaki Mısır!
Peki, İslam Ordusu kuralım diyen Suudi Ailesi kimdir?
İngiliz aklı üzerine güneş doğmayan imparatorluk faaliyetlerini yürütürken en ilgilendikleri konulardan biri de ellerindeki Hindistan ve Uzakdoğu sömürgelerinin güvenliğini sağlamaktı.
Bunu sağlamanın başlıca yolu da Arabistan yarımadası ve Mısır’ın kontrol altında tutulması gerekiyordu.
İngiliz aklının bu stratejisinin karşısındaki en büyük engel ise Osmanlı imparatorluğu'ydu!
Osmanlıyı savaş açarak ortadan kaldıramayacağını bilen İngiliz Araplarla ittifak yoluna gider!
Lakin Araplar halifeye başkaldırmak istemezler!
Derken, İngilizin kapısını şans çalar!
Nasıl mı?
1700‘lü yılların henüz başlarında Arabistan’ın Necd bölgesinde Abdülvahhab adlı bir kimse ortaya çıkar!
Bu Abdülvahhab tüm sünni ve şii akımları reddederek kendi görüşlerini yaymanın mücadelesini verir!
Savunduğu görüşler ve verdiği mücadele nedeniyle de hiçbir yerde barınamaz Abdülvahhab!
İşte bu Abdülvahhab o dönem İngiliz Ajanlarının dikkatini çeker!
İngilizler hemen harekete geçer!
Öncelikle bir kadın İngiliz Ajanına aşık olması sağlanır!
Kadın İngiliz Ajanı da kendisine aşık olan Abdülvahhab'ın İngilizlerle işbirliği yapmasını sağlar!
Abdülvahhab'ın artık tek bir görevi vardır;
İslam dini tahrip ederek, Arapların Osmanlı ile arasındaki bağı tamamen koparmak!
İngilizleri de arkasına alan Abdülvahhab hızla Araplar arasında görüşlerini yaymaya başlar!
"Türbe ziyaretleri ve evliyalardan medet ummanın kafirlik olduğunu iddia eder!"
Bu şekilde hareket eden Müslümanların kafir olduğunu ve bunların öldürülmesinin sevap olduğunu iddiasında bulunur!
Binlerce Müslüman bu şekilde katledilir.
Özellikle hac döneminde yandaşları ile birlikte kabe ve civarlarına saldırarak binlerce müslümana zarar verirler!
İngilizler daha sonra Abdülvahhab ile Suud ailesi arasında bir ittifak kurdurur!
Bu Suudlar yani Suud Ailesi Arabistan'ın en büyük boylarından olan Aniza boyuna mensup bir ailedir!
Kökenleri Hayber Yahudilerine dayanmaktadır! Aslen Yahudi kökenlidirler!
Kuveyti yöneten meşhu Sabah Ailesi de bu kökenden gelmektedir. Böylece İngilizlerin de desteği ile Suud- Vahhabi ittifakı başlar!
1746 yılında gelindiğinde Suud- Vahhabi ittifakı Osmanlı’ya karşı cihat ilan eder!
1800'lü yılların başına gelindiğinde Suud- Vahhabi ittifakı kerbelaya doğru ilerler ve şehri tamamen ele geçiririler!
Binlerce Müslümanı sorgusuz sualsiz katlederler!
Yine onlarca türbeyi yakıp yıkarlar!
Daha sonra Taif’i ele geçirirler ve yine burada da binlerce Müslümanı katlederler!
I.Dünya savaşı’nda Osmanlı bölgeden çekilince İngilizler Arabistan yarım adasının kontrolünü Suudilere bırakırlar!
Suudiler bölgede kontrolü ele geçirmek için İngilizlerinde desteği ile acımasızca 40.000'ne yakın Müslümanı katlederler!
Böylece tek mermi atmadan ve tek bir askerini,ajanını kaybetmeden kurnaz İngiliz aklı bölgeye çöker!
1930‘lu yıllara gelindiğinde ise Suudiler Amerikan'ın ilgisini üzerlerine çeker!
Neden mi?
Petrol!
Amerikalılar İngilizlerinde aracılığıyla Suudilerle ilişkileri bir hayli geliştirirler!
Sonrası malum!
Suudi petrollerinin % 90’ı Rockfeller ve Rothschıld ailelerinin kontrolünde olan Exxon, BP, Shell, Texaco, Dutch gib şirketlerin kontrolünde dünya petrol piyasasında satışa çıkarılır!
Böylece Suud ailesi Anglosakson Amerikan Siyonizminin petrol ve para kasası olur!
Suud Petrolünün önemine gelince ise Suudi petrolleri dünyanın en kaliteli petrolüdür.
İşte Anglosakson Amerikan Siyonizmi Suudi Ailesi aracılıyla el altından Opec’teki petrol fiyatlarını böyle kontrol eder!
Gelelim Arap baharı konusuna!
Arap baharı bütün ülkeleri tsunami etkisiyle etkilerken ve tüm diktatörleri al aşağı ederken Suudi ailesini tüm bunlardan etkilenmemesi de bu açıdan oldukça manidardır.
Anglosakson Amerikan Siyonizmi yine sahnede!
Akıl hocası yine İngilizler!
Kıta kıta ve halk halk uyanan Müslümanları durdurmayacaklarını çok iyi biliyorlar!
Peki ne yapacaklar!
Sözde uyanış bahanesi ile uyanan halkları bir cephede toplayarak kontrol altında tutacaklar!
El altından kurdukları bu birliğin tepelerine yine kendi işbirlikçilerini koyacak ve böyle uyanan Müslümanları diledikleri gibi kontrol edecekler!
Gözlerimizi açalım!
Tarih sayfalarında bunun gibi yüzlerce ibretlik dersler mevcut!
Medyanın propagandası ve algı operasyonlarının kurbanı olup yine aynı tuzağa düşmeyelim!
Görünen köy ortada!
Bu nedenle Kılavuza gerek yok!
Kılavuzdan kastımız medya kılavuzlarıdır!
FATİH KELEŞ
https://twitter.com/fatihkeles
https://www.facebook.com/trfatihkeles
http://www.fatihkeles.net/
0 Yorumlar