#COP21 Paris’te toplanıyor. Yine kravatlı adamlar ve döpiyesli kadınlar hiç bir çözüm üretmeden yiyip içecek ve birbirlerini alkışlayacaklar.
Çözüm üretmeyecekler çünkü ortada bir problem yok. Daha doğrusu kirlilik ve küresel ısınma onların suçu ama problem fakirlerin.
Hatta denilebilir ki G20 ülkeleri ve Batı Avrupa’nın geri kalan kısmı muhtemel bir ısınmadan çok ama çok kârlı çıkacaklar. Neden ?
Çünkü Kuzey kutbuna yakın deniz yollarının açılması halihazırda zengin olanları daha da zengin edecek.
Tokyo, Paris, Londra, New York, Los Angeles, Şangay, Hong Kong gibi önemli limanların arasında ticaret kısalacak ve haliyle ucuzlaşacak.
Fakat Kanada ve Rusya özellikle kazançlı çıkacak. Zira soğuk yüzünden kullanamadıkları yeraltı zenginliklerini işletecekler.
Küresel ısınmayı yavaşlatmak veya durdurmak zengin ülkelerin işine gelmez. Bu sebeple samimi değiller.
Birçok maden için dünya rezervlerinin üçte birinin Kuzey kutbu civarında bulunduğunu söyleyebiliriz.
… Küresel ısınma “sayesinde” açılan kuzey yolu buradaki petrol ve doğal gazi da erişime açacak. Tabi yeni çevre felaketleri de gelebilir.
Gerçek şu ki #COP21’de toplanan zenginler için ne doğanın ne de oradaki geleneksel yaşam biçimlerinin bir değeri yok.
Kanada, Rusya, ABD, Danimarka ve Norveç kıyılarında milyarlarca varil petrol ve milyarlarca metreküp doğal gaz var.
Küresel ısınma “sayesinde” 12 ay buzla kalan alanlar sürekli azalıyor. Bazı aylarda Sibirya ve Kuzey Kanada tamamen açık artık.
Kuzey buz denizinin ulaşıma ve petrol üretimine açılmış olması da küresel ısınmayı hızlandıracak faktörlerden.
Küresel enerji ihtiyacı 2030’da %50 artacak ve bilinen petrol rezervlerin %14’ü ve doğal gazin %30’u kuzey kutbu çevresinde.
Küresel ısınma sadece Kuzey kutbunu ve oradaki ülkelerin sorunu değil. Yüksek dağlardaki buzullar inceliyor. Sel, toprak kayması sıklaşıyor.
Küresel ısınma yüzünden sel, toprak kayması sıklaşıyor. Fakir ülkelerde ve özellikle de Müslümanların yaşadığı bölgelerde hayatta kalmak dahi zorlaşabilir.
Müslümanların ve özelde Türklerin ilgisiz kaldığı çevre felâketleri tarihte görülmemiş mülteci akınlarına sebep olabilir.
Bangladeş, Güney Sahra ve Pakistan gibi bir çok bölgede Müslümanlar ağır risk altında.
Küresel ısınma artık bir problem olmaktan çıktı çünkü çaresi yok. Yaşanacak. Sadece sonuçlarına karşı tedbir alınabilir.
Yeni enerji kaynakları eskilerin yerini tutmuyor, onlara ekleniyor. CO2 çıkaran odun, kömür, petrol ve gaza ihtiyacımız artıyor.
Dünyada hâlâ elektriğin önemli bir kısmı kömürle üretilir. Çin mali güneş panosu ve ABD mali rüzgâr santrali dahil!
Kömür nedense gazetelerde hiç konuşulmaz ama enerjideki payı nükleerin çok önünde. Güneş ve rüzgâr ise önemsiz ama manşetten inmez.
Kyoto ve COP gibi inisyatifler samimi değil zira ABD ve Çin’de elektriğin %50’si kömürden gelir.
Yaşam tarzımızı değiştirmedikçe değil küresel ısınma, CO2 emisyonundaki artış bile yavaşlatılamaz. Umutlanmayın, değişmeyecek.
Petrolü olmayan Pekin’e “kömür yakma” demek ne kadar mantıklıysa COP ve Kyoto o kadar samimi.
Son olarak… dünyada kömür tüketimini ve tahminlerini gösteren bir animasyon…
Derindüşünce
0 Yorumlar